Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, Bakanlığın tütünle mücadeledeki yeni yol haritasına ilişkin, açıklamada bulundu.

Türkiye'de tütüne başlama yaşının 13-15'e kadar düştüğüne dikkati çeken Birinci, sektörün bu ürünlerin kullanım sıklığını artırmak amacıyla özellikle gençleri özendirmeye yönelik çalışmalar yaptığına işaret etti.

Birinci, geçmişte tütün kullanımının önlenebilmesi için büyük mücadele verildiğini ancak şu anda tütün ve tütün ürünlerini kullandırmaya yönelik politikalarda ciddi değişiklikler yapıldığını söyledi.

"Pasif içicilerin daha çok zarar gördüğünü düşünüyoruz"

Bu konuda adeta bir inovasyon yapıldığını belirten Birinci, "Zararsız gibi gösterdikleri dumansız tütün gibi kavramlar, bazı cihazlar, elektronik sigara gibi her gün farklı bir metotla ya daha az zararlı ya da zararsız gibi algılar oluşturarak gençlerin kullanmasını sağlamaya çalışıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Dünyada birçok alanda yöntem değişikliği yapıldığını dile getiren Birinci, tütünle mücadelede de politika değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

Sektörün, teknolojinin getirdiği avantajlardan ticari olarak faydalanmaya çalıştığını belirten Birinci, "Olağanüstü dezenformasyon var. Pasif içicilik konusunda ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Türkiye'nin yüzde 77'si şehirlerde ve çok yoğun ortamlarda yaşıyor. Tütün ürünlerinde pasif içicilerin daha çok zarar gördüğünü düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Tütün kullanımından kaynaklı kronik hastalıkların yükü çok fazla"

Bakan Yardımcısı Birinci, Türkiye'nin sadece tütün değil obezite ve benzeri hastalıklara bağlı ciddi kronik hastalık yüküne sahip olduğunun altını çizerek, "Şu anda tütün kullanımından kaynaklı kronik hastalıkların yükü çok fazla" dedi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasına bakıldığında, Türkiye'nin tütün kullanımında iyi bir yerde olmadığına dikkati çeken Birinci, şöyle devam etti:

"Bu kadar başarılı olmamıza ve ciddi mücadele vermemize rağmen politikalarımızı revize etmeliyiz. Tütünle mücadelede paydaşlarımızla ilişkilerimizi yürütmek, aynı hedefe farklı metotlarla erişmek ve bu metotların birbirleriyle iletişimini doğru kurmak en önemli amaçlarımızdan biri.

Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunun aldığı kararlar çerçevesinde, teknik çalışmalarını yürüteceğiz. Daha yeni ve daha güçlü bir anlayışla sahaya çıkmayı planlıyoruz. Tütünle mücadeledeki yaklaşımlarımızı revize etmek ve mücadelede başarılı olmak durumundayız. Bizim ülkemize yakışmıyor. Sağlıkta bu kadar iyi noktaya gelmiş bir ülkede tütünün hala bu kadar büyük bir sorun olması bizi inanılmaz rahatsız ediyor. Beslenme ile ilgili de ciddi problemlerimiz var ama tütün ve tütün ürünleri ciddi problem."

"Ülkemize özgü politikalar geliştirme peşindeyiz"

Bakan Yardımcısı Birinci, tütünle mücadeleye yönelik yasal düzenlemelerin olduğunu ancak beklenen hedeflere ulaşmakta zorlanıldığını dile getirerek, "Bunun için toplumun bütün katmanlarının tütün ve tütün ürünlerini zihinlerinden silmesini ve ona daha farklı gözle bakmasını sağlamamız lazım. Çünkü, toplumun buna bağlı zararların farkında olmadığını düşünüyoruz" ifadelerine yer verdi.

Farkındalık çalışmalarıyla gençlerin tütün kullanımından kaçınmasını istediklerini belirten Birinci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gençlerimizin, gelecekte ne kadar büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını hesapladıkları zaman, bu meseleden uzak duracaklarını düşünüyoruz. Bu sebeple, buna yönelik yöntemler geliştirilmesi için iletişim ve sektör uzmanlarıyla görüşüyoruz. Sigarayı bırakmış ve bu deneyime sahip insanlarımız da var. Tütünle mücadelede başarılar ortaya koymuş ülkelerin raporları da var. Bunların hepsini bir araya getirip, ülkemize özgü politikalar geliştirme peşindeyiz."