•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Çocukluk çağında yakalanan kanserlerde tedavi başarı oranı yüksek

Çocukluk çağında yakalanan kanserlerde tedavi başarı oranı yüksek

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 302
  • Sağlık

Çocukluk çağında yakalanan kanserlerde tedavi başarı oranı yüksek

Prof. Dr. Sarı, Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü kapsamında yaptığı açıklamada, dünyada her yıl 20 milyon kişinin kanser tanısı aldığını, bunların 400 binin çocuklardan oluştuğunu belirtti.

Türkiye'de ise yılda 3-4 bin arasında çocuğa kanser tanısı konulduğunu aktaran Sarı, bunların tüm kanser vakalarının yaklaşık yüzde 2'lik kısmını oluşturduğunu kaydetti.

Sarı, 15 Şubat'ta kutlanan Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Günü ile 2002'den bu yana erken tanı ve doğru tedaviye erişimin sağlanması amacıyla farkındalık çalışmaları yürütüldüğünü anlatarak, "Çocukluk çağı kanserleri çok nadir olduğu için tanı konulmasında güçlükler yaşanabiliyor. Erişkin çağı kanserlerinden de tip açısından oldukça farklıdır. Erişkinlerde daha çok akciğer, meme kanseri, prostat, kolon kanseri görülürken, çocukluk çağında daha çok lösemiler, lenfomalar ve beyin tümörleri ön planda yer alıyor" bilgisini paylaştı.

Fotoğraf: AA

Çok uzun süreli, sebebi bilinemeyen ateşe dikkat

Çocuklarda nedeni belirlenemeyen semptomların kanserin habercisi olabileceğine dikkati çeken Sarı, şöyle devam etti:

"Bu tümörlerin belirli bir spesifik bulguları olmadığı için tanı gecikebiliyor. Özellikle çok uzun süreli, sebebi bilinemeyen ateş, kilo kaybı, halsizlik, vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişlik, şiddetli baş ağrıları, kusmalar, vücutta travma bölgesi dışında gelişen morluklar, çocukluk çağı kanserleri için uyarıcı olmalı. Bu bulgular açısından ailelerin dikkatli olması gerekiyor. Çocuklardaki semptomlar bir yere oturtulamamış ise hem aile hekimlerinin hem de pediyatristlerin ayırıcı tanıda çocukluk çağı kanserlerini düşünmesi gerekiyor."

"Hücresel tedaviler de tedavimizin parçası olmaya başladı"

Sarı, "Günümüzde çocukluk çağı kanserlerindeki tedavi başarı oranlarımız oldukça arttı. Gelişmiş olan ülkelerde yüzde 80'in üzerinde başarı elde ediliyor. Ülkemizde de yüzde 70'in üzerine çıktı bu oran. Gelişmemiş ülkelerde hala yüzde 30'ların altında. Farkındalık gününün amacı da tüm kanserli çocukların tedaviye eşit oranda erişebilmelerini sağlamak" ifadelerini kullandı.

Çocukluk çağı kanserlerindeki tedavi yöntemlerine de değinen Sarı, lösemi ve lenfomanın tedavisinde öncelikle kemoterapinin tercih edildiğini anlattı.

Diğer tümörlerde ise kemoterapinin yanında cerrahi ve radyoterapinin de devreye girdiğini söyleyen Prof. Dr. Sarı, "Özellikle son zamanlarda halk arasında akıllı ilaçlar olarak bilinen hedefe yönelik tedaviler de bu kanser tedavisinde yerini almaya başladı. Kök hücre nakilleri, hücresel tedaviler de tedavimizin birer parçası olmaya başladı" diye konuştu.

"Şu an en küçük hastamız 6 aylık"

Çocukluk çağı kanserlerinde kapsamlı ve sürekli tedavi süreci yürüttüklerini vurgulayan Sarı, "Şu an en küçük hastamız 6 aylık. Yenidoğan döneminden 18 yaşına kadar tüm hastalarımızın tedavilerini yapıyoruz. Her yaş grubundan hastamız var. Hastalarımız 18 yaşının altında tanı alsa bile biz onları 25 yaşına kadar da takip ederek tedavilerini üstleniyoruz" dedi.

Sarı, bebeklerde ortaya çıkabilen tümörlere ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Böbrek üstü bezi, böbrek ve karaciğer tümörü olan hastalar karında şişlikle geliyorlar. Şikayetler arasında huzursuzluk, beslenememe, örneğin eskiden düzgün emerken emmede bozukluk gözlemleniyor. Bebeklik döneminde ortaya çıkan beyin tümörlerinde ise nörolojik fonksiyonlarında bozulma, örneğin emeklemeye başlaması ancak bir süre sonra emekleyemez duruma gelmesi, idrar ve gaita çıkarmada zorluk. Bunların hepsi onkolojik bir hastalığın belirtisi olabilir."

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Alerjik Nedenli Olmayan (Nonalerjik) Rinitler - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Alerjik Nedenli Olmayan (Nonalerjik) Rinitler - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Rinit nedir?Rinit genel olarak burun boşluklarının yangısıdır. Bu yangı hapşırma burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve genzi akıntısı gibi pek çok rahatsız edici belirtilere yol aça...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Prof. Dr. Kemal Uygur

    Burun Gerisine Akıntı (BGA)

    Burun Gerisine Akıntı (BGA)

    BURUN GERİSİNE AKINTI (BGA)Burun Gerisine Akıntı (BGA) boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. BGA egzersiz, kalın salgı veya boğaz kas...

  • Prof.Dr. Orhan Ünal

    Doğumda kanamalar

    Doğumda kanamalar

    Doğum sonrasında veya sırasındaki oluşan kanamalrla ilgili bigiye ulaşabilirsiniz

  • Prof. Dr. Turgut Göksoy

    Boyun Ağrısı Nedenleri

    Boyun Ağrısı Nedenleri

    BOYUN AĞRILARIBoyun ağrıları son yıllarda modern toplumun başlıca sorunlarından biri olma yolundadır. Boynumuz, beyni ve 5 duyu organlarını içinde bulunduran kafamızı taşıyan bir dokudur. Boyun ...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Kolesteatom nedir?

    Kolesteatom nedir?

    Kolesteatom orta kulakta tekrarlayan iltihabi durumlar sonucunda veya östaki tüpü çalışmasında yetersizlik olduğu durumlarda oluşur. Östaki tüpü orta kulak basıncını eşitlemek için genizden hava ge...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Uyku Apnesi Nedir?

    Uyku Apnesi Nedir?

    Uyku apnesi, özellikle erkeklerde sık görülen bir durumdur. Uyku sırasında üst solunum yolunun tekrar tekrar tıkanması, hava akışının azalması veya tamamen durdurması halinde ortaya çıkabilir. Bun...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Bademcik ve Geniz Eti

    Bademcik ve Geniz Eti

    BADEMCİK VE GENİZ ETİBademcik (Tonsil) ve geniz eti (Adenoid) olarak isimlendirilen dokular lenfoid hücrelerden oluşmuştur. Lenfosit yapımında rolü vardır. Yeni doğanda anneden geçen immünglobul...

  • Prof. Dr. Funda Coşkun

    TÜSAD; İPF hastaları için koronavirüs bilgilendirmesi

    TÜSAD; İPF hastaları için koronavirüs bilgilendirmesi

    Akciğer sertleşmesi olarak bilinen İPF hastalarının bugünlerde daha da tedirgin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Funda Coşkun, “Koronavirüs riski ile ilgili İPF hastalarına dair henüz bir çalışma olm...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim