Beşinci hastalık mayıs ve haziranda artış gösteriyor
Çocukluk çağında pek çok bulaşıcı hastalıkla karşılaşılıyor. Bunların büyük çoğunluğundan aşı yoluyla korunmak mümkün. Ancak çocukluk çağında görülen her hastalığın aşısı yok. Tıpkı yanakta tokat izine benzer bir kızarıklık yaratmasıyla bilinen beşinci hastalık gibi…
Aslında bir virüs hastalığı olan beşinci hastalık, çoğu zaman çok hafif geçirildiği için fark edilmiyor bile. Yılın her ayında görülse de özellikle mayıs ve haziran aylarında daha sık ortaya çıkıyor. Genellikle hafif geçirilen beşinci hastalık, eğer risk grubundaki çocuklarda görülürse mutlaka hekime başvurulması gerekiyor.
Beşinci hastalığın bulaşma yollarını, belirtilerini ve tedavi sürecini Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca’yla konuştuk.
{ilgili-metin-[{title}Hastalık 5 gün boyunca bulaşıcı olabiliyor. Sonra da zaten semptomları da hafifliyor. Döküntüler ise 3 gün içinde azaldığı için tehlikesiz bir şekilde geçiyor.{title}{source}Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca{source}{theme}red{theme}]}
5-15 yaş arasındaki çocuklarda yaygın olarak görülüyor
Parvovirüs B19’un bu hastalığa sebep olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Arıca, hastalığın özellikle 5-15 yaş arasındaki çocuklarda yaygın olarak görüldüğünü ifade ediyor.
Beşinci hastalığın çocuğun yanağında tokat izine benzer bir kızarıklık oluşmasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Arıca, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Beşinci hastalık çoğunlukla çok fazla semptom göstermeden veya çok hafif semptomlarla görülüyor. Çocuklarda ateş, mide bulantısı, baş ağrısı, kusma, ishal ve yanaklarda döküntü şeklinde semptomlara sebep oluyor. Yanaklardaki döküntü daha sonra ellere ve ayaklara doğru yayılıyor. Üç gün içinde de döküntüler kayboluyor.”
Hastalık çocukların yanı sıra yetişkinlerde de görülebiliyor. Ancak belirtileri çocuklardakinden daha farklı… Yetişkinlerde genellikle eklemlerde şişme, eklem ve kaslarda ağrıya neden oluyor.
“Beşinci hastalıkta kesinlikle antibiyotik kullanılmaz”
Gelelim hastalığın tedavi sürecine… “Beşinci hastalıkta kesinlikle antibiyotik kullanılmaz” diye uyaran Prof. Dr. Arıca, sebebini şöyle açıklıyor:
“Çünkü bir virüs hastalığı daha çok ağrı kesici, ateş düşürücü, bol sıvı alımı ve sıcakla fazla temas etmeyerek atlatılabiliyor. Hastaların sıcak değil ama ılık duş alması öneriliyor.”
Prof. Dr. Arıca, bu hastalığa yakalanan çocukların en az 5 gün süreyle okula gitmemeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunarak sözlerini sürdürüyor:
“Hastalık 5 gün boyunca bulaşıcı olabiliyor. Sonra da zaten semptomları da hafifliyor. Döküntüler ise 3 gün içinde azaldığı için tehlikesiz bir şekilde geçiyor.”
Çoğu hastalıkta olduğu gibi beşinci hastalıkta da risk grubundakilerin dikkatli olması gerekiyor. Çünkü hastalık süreci onlarda daha ağır seyredebiliyor. Prof. Dr. Arıca, özellikle dikkat edilmesi gereken hastaları şöyle açıklıyor:
“Bağışıklık sistemi çökmüş olan, kanser tedavisi gören, kronik organ rahatsızlığı olanlarda daha ağır geçirebiliyor. Onun için bu hastaların hekime başvurması gerekiyor.”
Beşinci hastalık ne zaman artışa geçiyor?
Peki, beşinci hastalık nasıl bulaşıyor? Hastalığın genellikle öksürük ve hapşırık gibi tanecik yoluyla yayıldığını belirten Prof. Dr. Arıca, ortak kullanılan objelerden de bulaşabileceğinin altını çiziyor.
Hastalığın en sevdiği mevsim ise ilkbahar ayları… “Her yıl mayıs, haziran aylarında fazla sayıda beşinci hastalık piyasaya çıkar. Ama yılın her ayında da görülebiliyor” diyor Prof. Dr. Arıca.
Beşinci hastalık tıpkı diğer pek çok çocukluk çağı hastalıklarında olduğu gibi bir defa geçirildikten sonra tekrar görülmüyor. Yani hasta ömür boyu bu hastalığa karşı bağışıklık kazanıyor. Prof. Dr. Arıca bu noktada önemli bir ayrıntının da altını çizerek beşinci hastalığın bir aşısı olmadığını ifade ediyor.