Lösemi ile mücadelede kök hücre yöntemi
Çocukluk çağında görülen kanserlerin neredeyse üçte birini lösemi oluşturuyor. Halk arasında "kan kanseri" olarak bilinen lösemi, en sık 1-5 yaşları arasında görülüyor.
Löseminin pek çok belirtisi bulunuyor. Bunların başında halsizlik, yorgunluk, solukluk, çabuk yorulma, çarpıntı, inatçı ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, sık tekrarlayan enfeksiyonlar, lenf düğümlerinde şişlikler, ciltte beklenmeyen morarmalar, kemik ve eklemlerde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı geliyor. Bu belirtileri fark eden ailelerin çocuklarını vakit geçirmeden bir hekime götürmeleri gerekiyor.
Lösemi günümüzde erken teşhis edildiği taktirde tedavide başarı oranı yüksek bir hastalık. Tedavi sürecinde hastanın durumuna göre kemoterapi ve kemik iliği nakli olmak üzere iki yol izleniyor. Lösemi tedavisinde etkili bir yöntem olan kemik iliği (kök hücre) nakliyle ilgili merak edilenleri Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emine Gültürk’le konuştuk.
Kemik iliği yerine kök hücre nakli tercih ediliyor
Kemik iliği nakli yerine artık basit bir işlem olan kök hücre nakli tercih ediliyor. Dr. Gültürk, bu yöntemin kemik iliği naklinden farkını şöyle açıklıyor:
“Kemik iliğinden herhangi bir ameliyat ya da işlem olmadan sadece bir iğne yaparak büyüme faktörü dediğimiz yöntemle kök hücrelerin periferik kana dökülmesini sağlıyoruz. Ardından kandan kök hücreleri topluyoruz. Yani artık kemik iliği değil, hastanın kök hücreleri toplanarak bu bağış işlemi yapılıyor.”
Kök hücre yöntemiyle tedavide ilk önce hastanın kardeşi, akrabaları gibi uyum sağlanabilecek yakınlarıyla işe başlanıyor. Eğer beklenen uyum bulunmazsa devreye bağış yoluyla verilen kök hücreler giriyor.
Başta lösemi olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan bu yöntem sayesinde gerek çocuk gerekse yetişkin pek çok hasta sağlığına kavuşuyor. Onun için kök hücre bağışı yapmak büyük önem taşıyor.
Kök hücre bağışında hangi şartlar aranıyor?
Peki kimler kök hücre bağışı yapabiliyor? Öncelikle kök hücre bağışı yapmak için 18-50 yaş aralığında olmak gerekiyor. Bağışçının Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz hastalığı geçirmemiş olması şart. Kronik hastalığının bulunmamasının yanı sıra kanser ya da HIV (AIDS) tanısı olmaması aranan diğer koşullar.
Kök hücre bağışının çok basit bir işlem olduğunun altını çizen Dr. Gültürk, “Kızılay'ın belli merkezleri var. O merkezlere gidip üç tüp kan vererek bağışta bulunuluyor. Ardından bağışçının herhangi bir hastalığı olup olmadığı araştırılıyor. Kan grubuna ve doku uyumuna göre eşleştirilme yapılıyor” diyor.
{ilgili-metin-[{title}Bağışçının sadece periferik kök hücre toplama yöntemi sırasında yapılan iğnelerden dolayı 2-3 gün kadar kemik ağrısı olabiliyor. Bunun nedeni de verdiğimiz büyüme faktörlerinin kemik iliğini aktifleştirmesi. Kemik ağrılarını da ağrı kesiciler vererek azaltıyoruz. Kısacası, işlemin donöre hiçbir zararı yok.{title}{source}Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emine Gültürk{source}{theme}red{theme}]}
Kök hücre naklinin bağışçıya zararı yok
Bağış yapılan kök hücrenin hastayla eşleşmesi durumunda ise nakil süreci başlatılıyor. Bu konuda en fazla akla gelen sorulardan biri nakil süreci ya da sonrasında bağışçının yaşayabileceği sağlık sorunları. Bu işlemin bağışçıya hiçbir zararı olmadığının altını çizen Dr. Gültürk, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yıllardır yapılan bir tedavi yöntemi bu. Bağışçının sadece periferik kök hücre toplama yöntemi sırasında yapılan iğnelerden dolayı 2-3 gün kadar kemik ağrısı olabiliyor. Bunun nedeni de verdiğimiz büyüme faktörlerinin kemik iliğini aktifleştirmesi. Kemik ağrılarını da ağrı kesiciler vererek azaltıyoruz. Kısacası, işlemin donöre hiçbir zararı yok.”
Kök hücre nakli işlemi öncesinde ve sonrasında bağışçının hastaneye yatması gerekmediği gibi anesteziye de gerek duyulmuyor. Kemik iliği yöntemi ise anestezi eşliğinde gerçekleştiriliyor.
Yine merak edilen bir başka detay da bağışlanan kök hücrelerin kendini yenileyip yenilemediği... Dr. Gültürk konuya ilişkin olarak, “Kök hücre kısa bir zaman içinde hızlıca kendini yeniliyor. Bir ay içerisinde tamamen eski haline dönüyor” diyor.
TÜRKÖK'ün büyük başarısı
Türkiye’de kök hücre bağışı denilince akla gelen ilk adres, kısa adı "TÜRKÖK" olan Türkiye Kök Hücre Merkezi. TÜRKÖK, 2015’ten bu yana kemik iliği nakli bekleyen hastalar ile bağışçıları buluşturuyor. Bugüne kadar yaklaşık 1 milyon kişi TÜRKÖK Projesi sayesinde kök hücre bağışçısı oldu.