Yaz geldi kene vakaları arttı
Yaz aylarıyla birlikte kene vakaları yeniden gündeme gelmeye başladı. Özellikle Kurban Bayramı sonrasında vakalarda artış gözleniyor. Konuya ilişkin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Bakan Koca, özellikle Karadeniz bölgesinde kene yapışmasına bağlı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında artış olduğunu belirterek temmuz sonuna kadar dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Peki kene yapışması durumunda ne yapılması gerekiyor? Hangi durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurulmalı? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin belirtileri neler? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Asuman İnan TRT Haber’e anlattı.
Her kene hastalığa sebep olmuyor
Halk arasında yavsı, sakırga, kerni olarak bilinen kene, yaz aylarının gelmesiyle birlikte üremeye başlıyor. Türkiye’de 50’yi aşkın kene türü bulunuyor. Yaygın kanının aksine bu kenelerin hepsi hastalıklara sebep olmuyor. Türkiye’de özellikle “hyalomma marginatum” adı verilen kene türü görülüyor ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’ne (KKKA) yol açıyor.
{ilgili-metin-[{title}Kene yapıştığı fark edildiğinde yapılması gereken iş, ortası kesilmiş karton gibi bir cisimle ya da uygun bir cımbız yardımıyla yukarı doğru çekerek çıkarmaktır. Eskiden mutlaka doktora başvurun deniyordu. Ama kene ne kadar uzun süre vücutta kalırsa salgısını ve dolayısıyla içindeki mikropları o kadar çok bırakacaktır. Dolayısıyla artık ilk görüldüğü yerde uygun bir şekilde çıkarılması öneriliyor.{title}{source}Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Asuman İnan {source}{theme}grey{theme}]}
Özellikle İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyindeki kenelerde görülen bu durumla karşılaşanların ilk etapta neler yapması gerektiğini Doç. Dr. İnan’dan öğreniyoruz:
“Kene yapıştığı fark edildiğinde yapılması gereken iş, ortası kesilmiş karton gibi bir cisimle ya da uygun bir cımbız yardımıyla yukarı doğru çekerek çıkarmaktır. Eskiden mutlaka doktora başvurun deniyordu. Ama kene ne kadar uzun süre vücutta kalırsa salgısını ve dolayısıyla içindeki mikropları o kadar çok bırakacaktır. Dolayısıyla artık ilk görüldüğü yerde uygun bir şekilde çıkarılması öneriliyor.”
Ancak bu noktada Doç. Dr. İnan önemli bir uyarıda bulunarak sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Kenenin yapıştığı görüldüğünde üzerine alkol dökmek ya da sigarayla yakmaya çalışmak gibi davranışlar kesinlikle yapılmamalı. Çünkü keneye hasar verirsek vücuda salgısını ve dolayısıyla mikrobu bırakır. Bu da riski artırır.”
Kene çıkarıldıktan sonra bölge yıkanarak ya da alkol sürülerek sterilizasyon sağlanmalı. Çıkarılan kenenin ise etrafa gelişigüzel atılmaması öneriliyor. Kenenin mümkünse çamaşır suyu dolu bir kaba veya torbaya koyularak atılması doğru olan hareket.
KKKA hangi belirtileri veriyor?
Nisan ve eylül ayları arasının keneler açısından riskli bir dönem olduğunun altını çizen Doç. Dr. İnan, özellikle ateş ve karaciğer enzimlerinde yükselme gibi bulgulara dikkat çekiyor:
“Başka bir hastalık tüm bunlara yol açmıyorsa ve hastanın yeşillik alanlarda bulunma öyküsü de varsa KKKA hastalığı akla gelmeli.”
Doç. Dr. İnan kene ısırması sonrası hangi aşamada sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini konusunda ise şunları anlatıyor:
“Kene çıkarıldıktan sonra ilk 9 gün büyük önem taşıyor. Özellikle bir hafta içinde ateş yükselirse, üşüme, bulantı, kusma, ishal gibi semptomlar olursa mutlaka doktora başvurulmalı.”
Görülen semptoma uygun tedavi
Kene ısırması sonucu kişide KKKA hastalığı gelişmesi durumunda ise hemen tedaviye başlamak gerekiyor. Doç. Dr. İnan, KKKA’ya karşı kesin etkili denilebilecek bir ilacın bulunmadığını ifade ederek izledikleri süreci şöyle özetliyor:
“Asıl yaptığımız destek tedavisi. O yüzden doktora başvurulması önemli. Hastada birtakım kanamalar, karaciğer bozuklukları ya da sıvı-elektrolit dengesizlikleri görülebilir. Bunların hastane ortamında izlenip septomatik tedavi yapılması gerekir. Yani hastanın semptomuna, bulgusuna göre tedavi yapılması çok önemli.”
KKKA’da ilk aşamada her hastalıkta görülebilecek semptomlar rastlanıyor. Ardından hastalık kanamaların görüldüğü döneme geçiyor. Bu dönemin sıkıntı yarattığını söyleyen Doç. Dr. İnan, kanamalar başladıktan sonra hastalığın kontrolünün zorlaştığına değiniyor. Ancak hastalığın illaki bu sürece doğru ilerlemeyeceğini belirterek KKKA bulaşan hastaların büyük çoğunluğunda sürecin hafif seyrettiğini belirtiyor.
{ilgili-metin-[{title}Açık alanlara ve ormanlık alanlara gidildiğinde keneyi fark edebilmek için açık renkli giysiler tercih edilmeli. Uzun kollu giyinilmeli, tişört pantolonun içine sokulmalı, bacaklar kapalı olmalı ve kapalı ayakkabı giyilmeli. Birtakım böcek kovucular da kullanılabilir. Yine açık alandan eve dönüldüğü vakit vücutta kene var mı diye kontrol yapılmalı.{title}{theme}grey{theme}]}
Kolları ve bacakları kapatan kıyafet önerisi
Peki kene yapışmasına karşı hangi önlemler alınabilir? Özellikle KKKA’nın endemik olduğu, yani görülmesinin olağan olduğu bölgelere gideceklere Doç. Dr. İnan’ın tavsiyeleri oldukça önemli:
“Açık alanlara ve ormanlık alanlara gidildiğinde keneyi fark edebilmek için açık renkli giysiler tercih edilmeli. Uzun kollu giyinilmeli, tişört pantolonun içine sokulmalı, bacaklar kapalı olmalı ve kapalı ayakkabı giyilmeli. Birtakım böcek kovucular da kullanılabilir. Yine açık alandan eve dönüldüğü vakit vücutta kene var mı diye kontrol yapılmalı.”