Sigara dumanı geçse de kanser yapıcı özelliğini koruyor
Sigara, halk sağlığını tehdit eden faktörlerin başında geliyor. Kanser türlerinden kalp ve damar hastalıklarına, diyabetten solunum yolu hastalıklarına, gastrit, ülser gibi mide hastalıklarından diş ve diş eti hastalıklarına kadar çok sayıda rahatsızlığa neden olan sigara, erken ölüm risklerini de artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre sigara tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 18’i üzerinde de etkili...
Sigaranın zararı sadece içen kişiye etkisi ile sınırlı değil. Halk arasında bilinen tabiri ile pasif içicilik diğer bir tanımı ile ikinci el tütün dumanı toplum sağlığı açısından önemli bir risk. Yeşilay verilerine göre; yanan bir sigaradan çevreye yayılan duman, 50’si kanser yapıcı olan 4 bin kimyasal madde ve toksin içeriyor.
Bir sigara yaklaşık 12 dakika yanıyor, kişi sigarayı sadece 30 saniye içine çekiyor. Geri kalan dumanı ise çevredekiler soluyor. Çevreye yayılan sigara dumanı normal olarak içilen sigaradan 3 kat daha fazla nikotin, yüzde 70 daha fazla katran ve 2,5 kat fazla karbon monoksit içeriyor.
Bu korkutucu tablonun tehlikeli bir boyutu daha var. Ev, kafe ve restoran gibi kapalı ortamlarda yaşanan ancak toplum içinde çok da bilinmeyen bir yönü… ‘Üçüncü el tütün dumanı’… Üçüncü el tütün dumanının ne olduğunu, en çok kimleri tehdit ettiğini ve ne gibi acı sonuçlara yol açtığını Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Erol Sezer ile konuştuk…
Üçüncü el tütün dumanı ne demek?
Kapalı bir ortamda sigara içildiğini düşünün. Sigara bittikten sonra pencere ya da kapı açıldı, ortam havalandırıldı, duman da kokusu da artık yok. Ama bu sizin gördüğünüz. İşin aslı ise öyle değil.
“Dumanda bulunan maddeler, ortamda bulunan yüzeylerdeki maddelere sinebiliyor. Sindikleri gibi tutunabiliyor. Tutundukları ve sindikleri yerlerde ya da havada bir süre asılı kalabiliyorlar” diyor Prof. Dr. Recep Erol Sezer. Sözlerine şöyle devam ediyor:
“Oralardayken birbirleriyle reaksiyona giriyorlar ya da o ortamda bulunan başka kimyasal maddelerle kolayca reaksiyona girip yeni maddeler yaratabiliyorlar. Yüzeylere sinen, tutunan ve tutunduktan sonra ortamdaki maddelerle girdikleri reaksiyonlar sonucu oluşan maddeler kümesi, üçüncü el tütün dumanını oluşturuyor. Bunlar yerlerinde durmuyorlar. Zaman zaman solunan havaya çıkıyor, parçacıklar olarak orada asılı kalıyor ya da yeniden yüzeylere tutunuyorlar. Bu şekilde sigara içilen ortamda birkaç ay zehirli maddelerin varlığının sürdüğünü biliyoruz.”
Prof. Dr. Recep Erol Sezer, sigara dumanının oluşturduğu hastalıkların içe çekilen dumanın oluşturduğu hastalıklarla benzer olduğunun altını çiziyor. “Tabii içe çekilen doz ve çevreden alınan doz genellikle birbiriyle aynı değil” diyor ve ekliyor:
“Sigara dumanını içine çeken daha fazla çekiyor. Yani 7 kişi sigara içtiği için ölüyorsa sigara içmeyenlerden bir kişi de ortamdaki duman nedeniyle ölüyor. Böyle düşündüğümüz zaman sigara salgınını sadece içenlerin hastalığı ve salgını değil herkesin salgını gibi düşünmemiz gerekir.”
Üçüncü el tütün dumanı en çok çocukları etkiliyor
Sigara dumanı içen içmeyen herkesi etkiliyor. Ancak bu etkiye en çok maruz kalanlar çocuklar. Prof. Dr. Sezer bu etkiyi ikinci el tütün dumanından başlayarak şöyle anlatıyor:
“İkinci el tütün dumanı hamilelikte solunduğu zaman erken doğumlara neden oluyor. Bebeklerde önemli sorunlara yol açabiliyor, yarık damak ya da yarık dudağa neden olabiliyor. Bebekler çevreden duman soludukları zaman, ani bebek ölümüyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Çocuklukta orta kulak iltihapları olabiliyor. Astım, solunum yolu hastalıkları oluyor ve dumana maruz kalan çocukların akciğer fonksiyonları düşük kalıyor.
Üçüncü el tütün dumanında ise ikinci el dumandaki zehirlerin etkilerini görüyoruz. Fakat bunlardan birine özellikle değinmek istiyorum. O da nikotin. Nikotinin bağımlılık yapıcı özelliği çok yüksek. Aynı zamanda önemli bir zehir. Nikotin ortamda bulunan nitröz asit ile birleştiği zaman kanser yapıcı bir madde grubu oluşturuyor. Üçüncü el tütün dumanının kanser yapıcı etkisi hayvanlarda denendi ve kanser yapıcı etki gösterdiğini biliyoruz. Şimdi düşünürsek, içen kişi sigaradan bir miligram nikotin alıyor. Ama içtiği çevreye 8 miligram nikotin saçıyor. Bu nikotinin ortamda sürekli bulunduğunu düşünün. Yani yüzeylere tutunuyor. Tozlara tutunuyor. Çocuklar bu tozlara, yüzeylere devamlı değiyor. Elleriyle bunu alıyor ve ağızlarına götürüyorlar. Çocuklarda nikotin birikimi daha hızlı ve daha çabuk oluyor. Vücuttan atılım da daha geç oluyor.”
Prof. Dr. Sezer nikotinin yanı sıra ortamlarda bulunan bir diğer kimyasal madde için de uyarıda bulunuyor. O da ozon. Ozonun nikotin ile ilişkiye girdiği zaman zehirli aldehitler denen çok küçük parçacıklar oluştuğunu söylüyor. Bunların iltihap ve kanser yapıcı özellik taşıyan partiküller olduğunu belirtiyor.
Üçüncü el tütün dumanında en büyük risk evlerde
Üçüncü el tütün dumanı sigara içilen her yerde birikiyor. Ancak evlerde birikmesi en korkutucu olanı. Çünkü sigara kullanmayanlar da sigaradan kaynaklı kimyasallara maruz kalıyor. Prof. Dr. Sezer üçüncü el tütün dumanının ev ortamında çocuklara etkisini şu sözlerle anlatıyor:
“Çocuklar evlerde emekliyorlar, zemine dokunuyorlar, o evlerde yaşıyorlar. Örneğin; sigara içilen bir evde herkes içmeyi bıraktıktan bir hafta sonra taze yastık kılıfları yerleştirilmiş ve yastık kılıflarında biriken nikotin üç hafta boyunca izlenmiş. Sıfır yastık kılıfı, nikotin yok. Buna rağmen kılıfların üç hafta içerisinde önemli bir nikotin birikimi sağladığı görülüyor. Demek ki bu nereden geliyor? Ev içinde birikmiş, yayılmış, saçılmış olan nikotin ortama çıkıyor. Ortamdaki maddelere gidiyor. Çocuklar bunlara maruz kalacak. Demek ki çocukları kanserden korumanın ya da hastalıktan korumanın önemli yollarından birisi evleri sigarasızlaştırmak.”
Prof. Dr. Sezer’e göre evlerden sonra gelen risk alanlar, kapalı bölümlerinde sigara içilmesine izin verilen kafe ve restoranlar…
“İkinci el tütün dumanı ve ona bağlı üçüncü el tütün dumanının en fazla bulunacağı ortamları söylerken kafeleri, restoranları da belirtmeliyiz. Sigara salgınını körükleyen kafe ve restoranlar iki türlü işlev görüyor. Bir tanesi ikinci el tütün dumanı ve üçüncü el tütün dumanı yaratarak bunlara maruz kalmayı sağlıyorlar. İkincisi bu mekanlar insanların bir araya geldikleri yerler. Keyif ve güzel beraberliklere sigaranın eşlik etmesi çocuklar tarafından hayatın normal bir unsuru gibi algılanıyor, sigaraya başlamanın önemli bir nedeni oluyor. Özendirici bir durum oluşuyor.”
Üçüncü el tütün dumanı önlenebilir mi?
Daha önce duman altı olmuş bir ortamın sigaranın zehirli etkisinden bildiğimiz yöntemlerle temizlenmesi pek mümkün değil. Prof. Dr. Recep Erol Sezer’e göre sigara içilen bir yerin kendisini temizlemesi, kalan maddelerin orada tükenmesi, o ortamda hiç sigara içilmezse, 2 ila 3 aylık bir süre alır.
“Tabiat bu işi yavaş yavaş yani kendi kendine yapmaya çalışıyor. Kendi kendine yaptığı zamanda bu uzun bir süre alıyor. Yani üçüncü el dumanı uzun süre devam eden bir maruziyet. İçme eğer devam ediyorsa daima oluyor. Kimyasalların etkisi ev temizliği ile de geçmiyor.”
Sigara kullanan pek çok ebeveyn, evde çocuklarına zarar gelmemesi adına balkonda ya da pencerede sigara içiyor. Prof. Dr. Sezer bunun aslında çok da koruyucu bir önlem olmadığını anlatıyor.
“Bazı insanlar evlerinde dikkat ederek sigarayı içmeyi seçiyorlar. Yani çocuğun bulunduğu odada içmemek gibi. Hiç içmemeyle karşılaştırtıldığında, bu şekilde dikkatli içse dahi 5 ila 7 kat daha fazla toksik madde birikimi oluyor üçüncü el tütün dumanında. Dikkat yeterli değil.”
Grafik: Nursel Cobuloğlu