Depreme karşı güvenli binanın formülü ne?
Deprem felaketi geride ağır yıkım bıraktı. 139 bin binadaki 458 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'de güvenli binalar inşa etmenin önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Peki güvenli bir bina nasıl inşa edilmeli? Boş bir araziye yapılacak yeni bir bina hangi aşamalardan geçerek yapılıyor? İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Cem Çelik TRT Haber’e anlattı.
Yönetmeliklere uygun yapılmalı
Güvenli bir bina inşa etmenin belli kuralları var. Bununla ilgili hazırlanmış yönetmelikler bulunuyor. Depremle ilgili yönetmelikler de olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelik, “Bu yönetmelikler 1939 Erzincan depreminden sonra, 1940’tan beri var. En son yeni deprem yönetmeliği 2018’de yayımlandı. 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdi. Bu şu anlama geliyor: Deprem güvenli bir binada yaşayabilmek için bu yönetmelik çıktıktan sonra bütün binaların bu yönetmeliğe uygun olarak tasarlanması gerekiyor” diyor.
Arazi sahibi, inşaat için biriyle anlaştığında yapacağı ilk iş bir mimar ve mühendislik grubuyla da anlaşmak olmalı. Bu aşamada yapılması gerekenleri Prof. Dr. Çelik’ten dinliyoruz:
“Bu aşamada işverenin, yapının fonksiyonlarıyla ilgili beklentileri oluyor. Mimar bu konuda yardımcı oluyor. İnşaat mühendisliği kısmı ise mimari projenin başlangıcından itibaren devreye giriyor. Zemininin incelenmesinden başlayıp zemin mekaniği, geoteknik gibi teknik konular hallediliyor.”
Uzman ekipler bir arada çalışmalı
İnşaat mühendisleri ve mimarlar bu aşamada birlikte hareket ediyor. İkinci aşama ise tasarlanan yapının güvenli olarak inşası var. Prof. Dr. Çelik, “Bu aşamada kağıt üzerinde tanımlı pek çok kural var” diyor ve sözlerini sürdürüyor:
“Sıra güvenli olarak tasarlanan yapının inşasına geliyor. Zaten süreç, bu şekilde tamamlanırsa, 2018’deki son yönetmeliğin öngördüğü güvenlik düzeyinde bir yapı ortaya çıkıyor. Diyelim ki bina 1980’de yapıldı... O zaman 1975 yönetmeliği geçerliydi. O zaman yapılan yapı, dönemin kurallarına uygun olarak inşa edilmişse o dönemde öngörülen güvenlik düzeyinde oluyor. Aslında süreç bu kadar da basit.”
Zemin etüdü önemli
Binanın yükseleceği yerin zemin etüdünün yapılması geçerli olan diğer kurallar kadar büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Çelik, bu çalışmanın parsel bazında yapıldığını söylüyor ve bir parantez açıyor:
“Yıllar önce öyle değildi. Biraz daha bölgesel düşünülüyordu ama şu anda zaten bir yapının ruhsatını alabilmeniz için parsel bazında zemin incelemesi yaptırmak zorundasınız. O olmadan ruhsat da alamıyorsunuz. Önemli olan bu incelemelerin hangi aşamada olursa olsun çok detaylı şekilde yapılması.”
Merak edilen bir başka konu ise bir binanın kaç katlı yapılacağına nasıl karar verildiği. Bunun idari bir konu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çelik, “Belediyelerin kat sayısı, emsal, maksimum kot gibi birtakım kriterleri var. Onlarla belirleniyor. Az katlı da çok katlı da olabilir binalar. Önemli olan mühendis, mimar ve bu işi bilenlerden destek almak” vurgusu yapıyor.
Ev bakarken neye dikkat edilmeli?
Prof. Dr. Çelik, bina yaptırmaya karar veren arsa sahiplerine hem tasarım hem de uygulamada seçici olmalarını öneriyor. Bir diğer önerisi de daire alan ya da kiralayanlara…
“Bir daire alırken ya da kiralarken öncelikle yapının depreme karşı güvenli olup olmadığının yetkin birimlerce denetlenip raporlanmasına dikkat edilmeli” diyen Prof. Dr. Çelik, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“İnsanlar ömürlük yatırım yapıyor... Bir yer satın alıyorlar ve maalesef o aldıkları yer çok niteliksizse ve bu bir depremde ortaya çıkarsa çok acı oluyor. İnsanlara nitelikli binalarda yaşamalarını özellikle öneriyorum. Deprem bölgesi olsun olmasın bu durum geçerli.”
Grafik: Nursel Cobuloğlu