Yaşam alanlarımızdaki tehlike: Maytlar
Ev ortamında, özellikle kumaş yüzeylerde bizlerle birlikte yaşayan ancak gözle görülemeyen canlılar olduğunu biliyor muydunuz? Maytlar, bir diğer adıyla toz akarları… Sadece mikroskopla görülebilen toz akarlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri ebatlarının ötesinde.
Biz de insanlarla aynı yaşam alanlarını paylaşan bu canlıların sağlığa etkisini ve onlarla baş etmenin yollarını araştırdık. Sorularımızı Dicle Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar’a yönelttik.
“Maytlar özellikle çocuklar için tehlikeli olabilir”
Maytlar özellikle yaz aylarında çoğalıyor, nemli ve sıcak yerleri tercih ediyorlar. Dişi maytların 40 ila 80 adet arası bıraktığı yumurtalar, 4 haftada ergin hale gelebiliyor. Yetişkin maytlar ise ortalama 6 hafta yaşıyor.
Sekiz bacaklı akarların ismi, Latince Acari ya da Acarina örümceğimsiler, yani Arachnida denilen altsınıftan geliyor. Yalnızca mikroskop altında görülebilen maytların boyutu 0.1-0.5 mm çapında… Peki toz kadar küçük bu canlıların sağlığa zararı ne? Prof. Dr. Satar’a sorduk:
“Akarlar (maytlar) insanlar ve özellikle çocuklar için tehlikeli olabilmekteler. Niye tehlikeli oluyorlar diye soracak olursanız, bronşit, astım gibi hastalıkların etmeni olabiliyorlar. Ayrıca birçok deri hastalıklarına sebebiyet verebiliyorlar.”
Maytlar taşıdıkları virüs ve bakterilerle insana doğrudan temas edebildikleri için sağlığa etkileri göz ardı edilemeyecek boyutta. Satar, maytların hastalıklara yol açan etkisini şöyle anlatıyor:
“Taşıdıkları birçok virüs ve bakteriler var. İşte bunlar aslında insanı hastalandırıyor. Bu maytların bazıları da insanların derisi altında yaşıyorlar. Maytların çok fazla türü var. İnsanların derisiyle beslendikleri gibi deri altında da bulunabiliyorlar. Bu canlıların dışkıları alerjiye de sebebiyet verebiliyor. Özellikle çocukların bağışıklık sistemine çok büyük zararları olabiliyor. Bunlar havada da bulunabiliyorlar. Derinin altında yaşıyorlar, geziyorlar. Maytlar yara gibi görünen izler bırakabiliyorlar. Bu izler kızarıklık gibi oluyor ve kaşıntıya sebep oluyor. Mayt alerjisi de deniyor buna.”
“Maytlar insanlardan dökülen deri parçacıklarıyla besleniyor”
Maytlar insanların yaşam alanlarında, özellikle kumaş yüzeylerde yaşamlarını sürdürebiliyor. Prof. Dr. Satar, maytların yaşam alanları hakkında şu bilgileri veriyor:
“Maytların evlerimizdeki yün, yastık, halı, battaniye ve yorganların içerisinde on binlercesi bulunabiliyor. Bildiğiniz gibi insan derisi sürekli yenilenmekte ve dökülmekte. Bu canlılar deriden dökülen parçacıkla besleniyorlar. Akarlar kara, tatlı su ve deniz ortamları dahil olmak üzere her türlü ortamda yaşayabilirler. Genellikle insanlardan ve hayvanlardan dökülen deri parçacıkları, saç, kıl, kepek ve diğer organik maddelerle besleniyor bu canlılar.”
Ev ortamında sıkça rastlanabilen maytlardan kurtulmak için yapılacakların başında temizlik geliyor. Prof. Dr. Satar alınabilecek önlemlerin detaylarını şöyle sıralıyor:
“Maytlardan kurtulmak için odayı havalandırmak, özel süpürgeler kullanmak, çarşaf, perde ve halıları mümkünse 60 derecede yıkamak işe yarayabilir. Bu canlılar 55 derecenin üzerindeki sıcaklıkta yaşayamıyorlar ve ölüyorlar.”
Maytlar rahatsız edici canlılar olabiliyorlar. Ancak Prof. Dr. Satar, özellikle yaz ve sonbahar aylarında temizliğe ve ortamı havalandırmaya özen göstererek, evinizi bu canlılardan arındırarak, etkileri en aza indirebilirsiniz diyor.
Grafik: Şeyma Özkaynak