•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Alerji mevsimi baharla sınırlı değil

Alerji mevsimi baharla sınırlı değil

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 2949
  • Sağlık

Alerji mevsimi baharla sınırlı değil

Yoğun kar yağışının görüldüğü kış aylarını geride bıraktık. Havaların ısınmasıyla, ağaçlar çiçekleniyor, çayır ve çimenler yeşeriyor. İşte tam bu dönemlerde mevsimsel alerjileri tetikleyen polenler yayılıyor.

Yaşam kalitesini bozan polen alerjisi, özellikle burunda tıkanıklık, kaşıntı, hapşırma, gözlerde kaşıntı, sulanma, yaşarma, batma, bazen de nefes darlığı şeklinde kendisini gösteriyor.

Peki günlük hayatı fazlasıyla etkileyen bahar alerjisinden nasıl korunuruz? Nelere dikkat etmeliyiz? 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Allerji ve İmmünoloji Öğretim Görevlisi, Klinik Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. İsmet Bulut, bu sorularımızı yanıtladı.

"Polen sorunu bölgesel ve mevsimsel değişiklik gösterir"

Polenlerin özellikle bu mevsimde saat 10.00- 18.00 arasında yoğun bir şekilde bulunduğunu söyleyen Bulut, sorunun bölgesel ve mevsimsel olarak önemli farklılıklar gösterdiğinin altını çiziyor.

Buna göre, atmosferde polen yoğunluğunun artış gösterdiği zaman aralıklarında daha dikkatli ve tedbirli olmak gerekiyor.

Hastaların öncelikle hangi polene duyarlı olduğunu anlamaya çalıştıklarını söyleyen Bulut, hangi mevsimde hastaların daha çok semptom gösterdiklerini ve bu semptomların neler olduğunu ve semptomatik olunan dönemlerde alınması gereken önlemleri hastalarla mutlaka paylaşmak gerektiğini vurguluyor.

“Polen solunumunu engellemek için maske kullanabilirsiniz”

Hastanın dışarıda olduğu saatlerde atmosferde bir polen yoğunluğu varsa hastada semptom artışı gözleneceğini söyleyen Bulut, şöyle konuştu:

“Hastalarımızın hangi dönemde semptomları olduğunu sorgulayıp, alerji deri testleri ve/veya kan testleri ile polen duyarlılıklarını tespit edebiliyoruz. Polen duyarlılığı tespit edildikten sonra, polen yoğunluğun fazla olduğu ortamlarda bulunmayın önerilerinde bulunuyoruz. Ayrıca polenlerin daha fazla olduğu zaman diliminde sportif aktivite ve egzersiz yapmamaları gerekiyor. Arabalarının polen filtrelerini temizlemeleri ve evlerini belli zaman aralıklarında havalandırırken polen filtresi kullanmaları faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra hastalar mümkün olduğunca dışarıda durmamalı, ağaçlık ve yeşillik alanları tercih etmemeli. Evdeyken pencereler kapalı tutulmalı, dışarıdan eve girince de elbiseler değiştirilmeli ve duş alınmalı. Alerjik konjonktivit (gözlerde kaşıntı, sulanma, yaşarma, batma) yakınmaları olan hastalar, gözün etrafını tamamen kapatacak şekilde güneş gözlüğü takmalı. Ve ayrıca dışarıya çıkmak zorunda kaldıklarında maske kullanıp polen temasının önüne geçebilirler."

Grafik: TRT Haber

Her mevsimin poleni ayrı

Ağaç polenleri, çayır-çimen polenleri, tahıl polenleri, yabani ot polenleri…

Her polenin herkesi aynı derecede etkilemediğini söyleyen Bulut, her polenin belirli bir mevsimi olduğunu söylüyor:

Polen mevsimi Türkiye’de nisan ayında başlayıp mayıs ayında zirve yapıyor ve haziran sonuna doğru azalıyor.

Ocak ve mart ayları arasında ağaç polenleri yoğunluk gösteriyor. Bu polenlere duyarlılığı olan hastaların belirtileri bu dönemde artış gösteriyor.

Nisan ve mayıs aylarında ise çayır-çimen polenleri etkili. İlkbahar aylarında yeşillenen çayır ve çimenler bu polenlere duyarlılık gösteren hastaları oldukça zorluyor.

Mayıs ve haziran ayları arasında ise tahıl polenleri görülüyor. Özellikle İç Anadolu; Konya, Ankara, Eskişehir… Tahıl hasadının yapıldığı bölgelerde burunda kaşıntı, hapşırma, gözlerde kaşıntı, sulanma, yaşarma, batma gibi şikayetlere sahip olan hastaların dikkatli olması gerekiyor. Çünkü onların arpa buğday, çavdar gibi tahıl ürünlerinin polen dönemlerinde alerjik reaksiyonları artış gösterecektir."

İstilacı tür: Yakup otu

Eylül ve ekim aylarında da yabani otlardan kaynaklı polen artışı yaşanıyor. Bu dönemde en etkili olan yabani otlardan biri de Ambrosia artemisfolia yani bilinen adıyla Yakup otu.

Bu bitkinin istilacı bir tür olduğuna değinen Bulut, bitki hakkında şunları söylüyor:

“Ana vatanı ABD, yetiştiği birçok yerde biyolojik çeşitliliği ve ekosistemi etkileyen istilacı bir bitki. Türkiye’de 1990’lı yıllardan beri bilinmekle birlikte, Son 10 yılda belirgin bir şekilde Doğu Karadeniz ve Trakya yörelerinde yayılmıştır. Özellikle otoyol kenarlarında bulunur. Bizde kliniğimizde değerlendirdiğimiz ve Allerji Deri testlerini yaptığımız hastalarımızda bu polenin duyarlılığını çok yüksek oranlarda görmekteyiz.”

Fotoğraf: Getty

Yapışkan çam otu poleni semptomları artıyor

Bir de Parietaria judaica yani yapışkan çam otu var. Bu bitki ise süre olarak polenleşmesi daha uzun sürmektedir.

Bu bitkinin çiçeklenme döneminin mart ayından başlayıp eylül ayına kadar sürdüğünü söyleyen Bulut, “Bahar geldiğinde, bu bitki çiçeklenmeye başlar. Buna ilkbaharda etkili olan rüzgarlar ve hava değişiklikleri de eklenince havada sürekli polen taşınmada artış görülür ve daha fazla insan alerjik semptomlardan etkilenir. Bu bitkinin uzun süren çiçeklenme dönemi nedeniyle de semptomların süresi de uzun sürer” diyor.

Görüldüğü üzere polen alerjileri sadece bir mevsimde etkisini göstermiyor. Kış mevsimi hariç tüm mevsimlerde birçok kişiyi etkiliyor. Fakat bir grup hasta var ki, onlar aynı anda birçok polene duyarlı olabiliyor. Bu da o kişilerin yaşam kalitesini oldukça kötü etkiliyor. Hemen hemen yılın tüm aylarında semptomatik hale geliyorlar.

“Mevsimsel hastalığı yüzde 70-80 oranında başarı ile tedavi edebiliyoruz”

Polen alerjisinin çocuklarda da aynı reaksiyonlara sahip olduğunu söyleyen Bulut, tedavi sürecinin 3 aşamadan geçtiğini belirtiyor.

Bunların polen ile teması azaltmak, ilaç tedavisi ve alerji aşıları şeklinde ifade edilebileceğini söyleyen Bulut şöyle konuştu:

“Hasta bize bu yakınmalarla geldiğinde ne kadar süredir bu durumu yaşadığını soruyoruz. Haftanın kaç günü veya ayda kaç kez bu durumu yaşadığını soruyoruz. Mevsimsel ise dışarıya çıkarken dikkatli olmaları, sportif aktivite yapmamaları gerektiğini ve duyarlı oldukları bitkilerin ortamında bulunmamaları gerektiğini söylüyoruz. Bunun yanı sıra burun ve gözde oluşan kızarıklık, akıntı veya tıkanıklık gibi durumlarda ilaç tedavisi uyguluyoruz. Son olarak ise hastaya, belirtilerin tüm mevsimlerde devam edip etmediğini veya mevsimsel olarak artıp artmadığını soruyoruz. Hastarımız çoğu kez, ‘ evet yıl boyu devam ediyor ama ilkbahar geldiğinde dayanılmaz hale geliyor’ diyor. Bu sefer napıyoruz? Allerjenik duyarlanması yani solunum yoluyla alınan alerjenlere duyarlılıkları var mı diye kola yapılan deri testi yapıyoruz. Ve yaptığımız testlerle bu yakınmalara sebep olan ne tür bir solunum yolu alerjenlere duyarlılığı olup olmadığını tespit edebiliyoruz. Hastalarımıza duyarlı olduğu poleni anlatıyoruz. Korunma önlemleri ve ilaç tedavisi ile takibimize alıyoruz. Bu sürede bizler hastalarımızı tanıma fırsatı buluyoruz; tabi hastalarımız da bizleri. Hastalarımız ilaç tedavisi kullanmak istemediğinde, hastalığın yakınmalarını yoğun yaşadığını ifade ettiğinde veya ilaçların yan etkileri nedeniyle kullanmak istemediğinde elimizde bir diğer tedavi seçeneği olarak alerji aşısı da uyguluyoruz.”

Hastaları alerji aşıları ile duyarlı oldukları alerjenle karşılaşsa dahi semptom göstermeyecek hale getirdiklerini söyleyen Bulut, bu aşıları mevsim öncesinde yaptıklarını ve 3-5 yıl kadar sürdüğünü, bu süreçten sonra hastaların tüm şikayetlerinin tamamen ortadan kalktığını ve mevsimsel hastalığı yüzde 70-80 oranında başarı ile tedavi edebildiklerini belirtiyor.
 

Grafik: TRT Haber / Nursel Cobuloğlu

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Uzm.Dr. Kadir Göde

    Biorezonans

    Biorezonans

    Biorezonans, vücudun elektromanyetik frekansları üzerinden teşhis ve tedavi yapılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, vücudun enerji alanını ve titreşimlerini kullanarak hastalıkların...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Baş Boyun Kanserleri

    Baş Boyun Kanserleri

    (Bu sayfada yer alan görüntüler hastanın izni ile ameliyathane dışından veya bilimsel yayından elde edilmiştir)Topluca baş boyun kanserleri olarak bilinen kanserler, baş ve boynun içindeki m...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERLER)

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERLER)

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERİ) Rahim içi kanseri nedir?Uterus yani rahmin iç kısmının kanseridir. En sık görülen kadın üreme sistemi kanseridir. Menopoz sonrası yaşlarda, 50-60 yaş, en sık görül...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti sonrası koku alma kaybı olur mu?

    Rinoplasti sonrası koku alma kaybı olur mu?

    Rinoplasti ve özellikle rinoseptoplasti (burun içi eğriliğinin de düzeltildiği) operasyonları sonrasında 4-6 hafta koku kaybı olması normaldir. Koku alma reseptörlerinin yer yer dağıldığı ...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Yemek borusu (özofagus)Ağza acı su gelmesi, göğüs kemiği arkasında yanma hissi, yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, göğüste yumruk hissi, ağız kokusu olan hastalarda Reflü hastalığı (GÖRD), ...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Parotidektomi Ameliyatı Rİskleri

    Parotidektomi Ameliyatı Rİskleri

    Parotidektomi ameliyatı riskli midir?Parotidektomi ameliyatı, parotis denilen tükürük bezi tümörlerinde yapılan ameliyattır. Parotidektomi ameliyatı, öncelikle yüz siniri ile ilgili bazı riskler taşı...

  • Prof.Dr.Ayşenur Meriç Hafız

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?Tükürük bezi tümör cerrahisinde en büyük risk geçici veya kalıcı yüz felcidir. Fakat son yıllarda tüm ameliyatlarda kullandığımız sinir...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim