•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Hastalık değil fazladan bir kromozom: Down sendromu

Hastalık değil fazladan bir kromozom: Down sendromu

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 3040
  • Sağlık

Hastalık değil fazladan bir kromozom: Down sendromu

Birleşmiş Milletler 2011 yılında Down sendromu hakkında toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla, 21 Mart'ı Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü olarak ilan etti. Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılık. Dünyada yaklaşık 6 milyon birey down sendromuyla yaşıyor. Türkiye'de net bir istatistik olmasa da, bu sayının yaklaşık 70 bin olduğu tahmin ediliyor. Görülme sıklığı 800'de bir...

Fotoğraf: Getty

{ilgili-haber-565272}

Down sendromunda yaş ve genetik faktörler oldukça etkili.Down sendromunun ortaya çıkmaması için risk faktörü fazla olan anne adayları gebelik öncesi danışmanlık alabiliyor. Gebelik sonrasında ise down sendromu testlerle ortaya çıkarılıyor. Bu testler şüpheli durumlarda devlet hastanelerinde ücretsiz yapılıyor.

Down sendromlu bireyler yaşıtlarına göre daha yavaş öğreniyor, zihinsel konularda daha fazla desteğe ihtiyaç duyuyor ve yaşam boyu eğitim alabiliyorlar. Bu gelişimsel zorlukları nedeniyle yaşları kaç olursa olsun toplumda down sendromlular "özel çocuklar" olarak anılıyor. Ancak onlar da herkes gibi genç ve yetişkin bireyler oluyor. Bu sendromu kendisi de down sendromlu bir bireyin annesi olan Türkiye Down Sendromu Derneği Genel Sekreteri Fulya Ekmen ile Psikolog eğitmen Emin Mansurgüler ile konuştuk.

Siz de down sendromlu bir bireyin annesisiniz. Sendromla tanışma hikayenizi anlattır mısınız? 

Down sendromlu bir kızım var ve down sendromlu olmayan bir kızım daha var. Down sendromlu kızım 14 yaşında. Doğduğu gün öğrendik down sendromlu olduğunu, ilk günden itibaren araştırmaya başladık ne yapabiliriz diye. Çok fazla şeye ulaşamadık. Hiç ara vermeden eğitimlere devam ettik. Şu an 14 yaşında. Down sendromu aslında böyle bir şey. Erken dönemde eğitime başlıyorsunuz. Eğer çok ciddi bir sağlık problemi yoksa bir ay itibarıyla fizyoterapiyle erken müdahaleye başlanmasını tavsiye ediyoruz. 6 aydan sonra bireysel eğitimlere, 10 aydan sonra da dil terapisine başlamasını ailelere öneriyoruz.
Sadece kendi kıznızla değil, diğer down sendromlu bireylerin ailelerine de yardımcı olmaya çalışıyorsunuz.

Neden bu yola girdiniz? 

Kayra doğduğunda down sendromlu olduğunu öğrendik. Gerçekten ne olduğunu bilmiyordum. Özel bir bebeğimiz olabilir demişti eşim.  O zamanki cehaletimi düşününce şimdi şaşırıyorum ne kadar bilgisizmişim diye. Sadece çocuğumun yanında olmanın yeterli olmayacağını düşündüm. Ben ona çok şey verebilirim ama onun sahip olduğu şeylere sahip olamayan çok çocuk var.

Fotoğraf: Getty

Farkındalık arttı mı peki toplumda?

Görünürlük arttıkça farkındalık da arttı. Toplumun engellilik algısında da olumlu gelişmeler var. Dolayısıyla eskiye göre daha çok biliniyor. Hemen hemen herkesin bir fikri ama ama hala çok yanlış bilgiler, efsaneler, onlar yapamaz gibi kalıp cümleler var. En sık karşılaştığımız, her zaman çocuk kalacaklarmış gibi yaklaşılması. Yetişkin down sendromlulularla bile sanki çocukmuş gibi konuşulması. 

Onlara çocuk gibi yaklaşılmaması gerekiyor, bu neden önemli? 

Çocuğa çocuk, gence genç, yetişkine de yetişkin gibi davranacaksın ki bu kimlikleri benimsesinler. Bazen görüyorum, büyük etkinlikler yapılıyor. 10 yaşındaki down sendromlu çocuklarla 30 yaşındaki, 40 yaşındaki down sendromlu yetişkinlere aynı etkinlikler sunuluyor. Farklılaştırmak bile düşünülmüyor. Bunlar çok doğru şeyler değil aslında. Onlarları oldukları yaştaki kimlikleriyle kabul edersek o kimliğe daha yakın gelişiyorlar. Bizden sonra olabildiğince bağımsız, minimum destekle yaşamlarını sürsünler istiyoruz. Kendi hayatları üstünde karar versinler istiyoruz.

21 Mart Dünya Down Sendromu gününde farkındalık oluşturmak için her yıl etkinlikler düzenleniyor. Biz her sene rengimiz belli olsun etkinliği yapıyoruz. Çünkü diyoruz ki hepimiz farklı renkteyiz, toplumdaki herkes farklı renkte, farklı tonda. Bir araya geldiğimizde de bir bütünü oluşturuyoruz.

Fotoğraf: Getty

Down Sendromlu bireylere doğumdan itibaren çeşitli eğitimler veriliyor. Yetişkinlik dönemlerinde de bağımsız yaşam programlarıyla destekleniyorlar. Psikolog Emin Mansurgüler eğitmenlerden biri... Down sendromlu bireylerin günlük yaşama adapte olabilmeleri için çeşitli uygulamalar yapıyor. Bu uygulamaların önemini Mansurgüle'le konuşuyoruz.

Bağımsız yaşam programları en temelde down sendromlu bireylerin, "ben yapabilirim hissiyatını kazandırıyor. Sürekli onlara yardımcı olan insanlardan biraz uzak durmayı, kendi hayatlarının sorumluluğunu almayı öğreniyorlar. Birçok konuda da başarılı olduklarını görebiliyoruz. Down sendromlu bireyler herkesle aynı. Hepsinin kendi kişilikleri, kendi istek ve arzuları var. Her zaman da diğerlerine ihtiyaç duymazlar. 21 Mart sadece bir eğlence olarak görülmemeli, toplumun her kesimine Down Sendromunun ne olduğunu ve Down sendromlu bireylerin toplumsal yaşam içersinde nasıl desteklenmesi gerektiğini aktarmak büyük hedefimiz.

Nasıl eğitimler veriyorsunuz? 

Down sendromlu bireyler lise eğitiminden sonra çokça evde kalıyorlar ve yetişkin down sendromlu bireyler için çok program olmadığını görüyoruz Türkiye'de. Para kullanımı, toplu taşıma kullanımı, alışveriş yaşamının geliştirilmesi, ev yaşamıyla ilgili ihtiyaç duydukları eğitimlerin ve bilgi becerilerin kaandırılması, güvenlikle ilgili çalışmalar, öz bakımla ilgili çalışmalar, aslında çok büyük bir müfredat çerçevesinde gerçekleşiyor. Küçük gruplar, 8 kişilik gruplarla çalışıyoruz ve 2 sene boyunca devam eden bir eğitim programımız var. 12 temel konumuz ve yaklaşık 190 tane de etkinliğimiz var. Aileleriyle de nasıl çalıştığımızı aktarıyoruz onlar da bu eğitimlerin devamlılığını sağlayabilmeleri için destekliyoruz. Temel hedefimiz bağımsız ve sorumluluk alan down sendromlu yetişkin bireyler yetiştir. 

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Uzm.Dr. Kadir Göde

    Biorezonans

    Biorezonans

    Biorezonans, vücudun elektromanyetik frekansları üzerinden teşhis ve tedavi yapılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, vücudun enerji alanını ve titreşimlerini kullanarak hastalıkların...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Baş Boyun Kanserleri

    Baş Boyun Kanserleri

    (Bu sayfada yer alan görüntüler hastanın izni ile ameliyathane dışından veya bilimsel yayından elde edilmiştir)Topluca baş boyun kanserleri olarak bilinen kanserler, baş ve boynun içindeki m...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • DOKTOR İYİLİK GÜZELLİK

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERLER)

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERLER)

    ENDOMETRİUM (RAHİM İÇİ KANSERİ) Rahim içi kanseri nedir?Uterus yani rahmin iç kısmının kanseridir. En sık görülen kadın üreme sistemi kanseridir. Menopoz sonrası yaşlarda, 50-60 yaş, en sık görül...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti sonrası koku alma kaybı olur mu?

    Rinoplasti sonrası koku alma kaybı olur mu?

    Rinoplasti ve özellikle rinoseptoplasti (burun içi eğriliğinin de düzeltildiği) operasyonları sonrasında 4-6 hafta koku kaybı olması normaldir. Koku alma reseptörlerinin yer yer dağıldığı ...

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Gastroenteroloji konusuna giren belirtiler ve hastalıklar

    Yemek borusu (özofagus)Ağza acı su gelmesi, göğüs kemiği arkasında yanma hissi, yutma güçlüğü, yutarken takılma hissi, göğüste yumruk hissi, ağız kokusu olan hastalarda Reflü hastalığı (GÖRD), ...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    Parotidektomi Ameliyatı Rİskleri

    Parotidektomi Ameliyatı Rİskleri

    Parotidektomi ameliyatı riskli midir?Parotidektomi ameliyatı, parotis denilen tükürük bezi tümörlerinde yapılan ameliyattır. Parotidektomi ameliyatı, öncelikle yüz siniri ile ilgili bazı riskler taşı...

  • Prof.Dr.Ayşenur Meriç Hafız

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?

    Tükürük Bezi Tümör Ameliyatının Riskleri Nelerdir?Tükürük bezi tümör cerrahisinde en büyük risk geçici veya kalıcı yüz felcidir. Fakat son yıllarda tüm ameliyatlarda kullandığımız sinir...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim