•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 3596
  • Sağlık

Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bir viral enfeksiyon ve kenelerden insanlara geçip ölümle seyredebiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş’ın aktardığına göre, Türkiye’de şu an ölüm oranı yüzde 2 ila yüzde 5 arasına gerilemiş durumda.

Dökmetaş, “Keneler sekiz bacakları olan, önde hortumu olan canlılar. Bu hortumlarını deriye sokuyorlar. Ayakları derinin içerisinde değil” diyerek, hekimlerin hortumlarını tutarak vücuttan çıkardığını söylüyor.

Hastalık yaz aylarında artıyor

Dökmetaş, hastalığın daha çok yaz aylarında görüldüğünü, kış aylarındaki soğukta kenelerin ağaç kovuklarına çekildiğini, yer altına gizlendiğini veya belirli bölgelere giderek ortamdan uzaklaştığını anlatıyor:

“Ahırlarda olabiliyor, hayvanların üzerinde yaşamlarını devam ettirebiliyor ama dış ortamda soğuk ortamda bulunmuyor ve ortamdan çıkıyor. Ortamın ısınmasıyla beraber sıcaklıkların 25 derecenin üzerine çıkmasıyla beraber ortaya çıkan keneler, aç olmaları nedeniyle yiyecek arıyorlar. Keneler kan emerek yaşayan canlılar. Hangi canlıyı bulursa ona tutunuyor ve onun kanını emerek yaşıyor.”

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş

Vücuda nasıl girer, en fazla hangi bölgelerden tutunabilir?

Dökmetaş, ağaçların ve çalıların üzerine, dış ortama atılan kene yumurtalarının çoğaldığını ve gelecek bir canlıyı beklediğini belirtip şunları söylüyor:

“Keneler zıplamayan, uçmayan yaratıklar ama ağaç uçlarında, çalılarda bulunan keneler çevreden geçen canlının üzerine doğru kendisini bırakabilir ve ona tutunabilir veya bir piknik alanında çimenlerin üzerine uzanıp yatarsanız sizin nefesinizi hisseder, canlılığınızı hisseder size doğru gelir. Ya ayaklarınızdan ya saç derinizden ya kolunuzdan bir yerden vücudunuza doğru girer. Daha çok koltuk altı, kasık bölgesi, sırt bölgesi, ense bölgesi, saç bölgesi gibi bölgelere girer.”

Başka hastalıkları da taşıyabilir

Keneler tutunduğu bölgede acının hissedilmesini engelleyen bir enzim salgılıyor. Bu yolla hortumunu canlının vücuduna sokarak kanını emebiliyor. Dökmetaş, “Kendi vücudundaki sıvıları sizin vücudunuza verir” diyor.

Başlangıçta bir pirinç tanesi boyutunda olan kenenin zamanla bir nohut büyüklüğüne, bir fasulye veya barbunya büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Dökmetaş, şunları ekliyor:

“Doyduktan sonra kendini bırakabilir veya o sırada birisi onu çıkarmak isterse hortumu vücutta kalabilir veya kopabilir ama kendisi dış ortama atılır. Bu şekliyle kendi vücudunda bulunan onlarca hastalık etkenini, sadece Kırım Kongo Kanamalı Ateşi değil, başka hastalıkları da insanlara veya diğer canlılara verir.”

En çok kimler risk altında?

Dökmetaş, şöyle açıklıyor:

“Hayvanlarla ilgili olan mesleklerde çalışanlarda daha fazla görülüyor. Veteriner hekimler gibi, laboratuvar çalışanları gibi, silahlı kuvvetler mensupları gibi, orman işçileri gibi, piknik alanında çalışanlar veya pikniğe giden insanlar gibi, köyde çalışan hayvancılıkla uğraşan insanlar gibi gruplarda daha fazla görünüyor.”

Fotoğraf: AA

Nasıl önlemler alınabilir?

Dökmetaş, kenelerin kıyafetlerin üzerinden tutunmasının ve oradan uzun süre kan emip vücut sıvısını vermesinin beklenen bir durum olmadığını söylüyor. Tutunabilmesi için deriyle temas etmesi gerekir diye belirtiyor.

Ormanlık alanlarda pantolon paçalarının çorapların içerisine sokulmasının yanı sıra şunları öneriyor:

“Mümkün olduğu kadar dikkatli davranalım, dönüşte vücut kontrollerimizi yapalım. Çocuklarımızın çalıların arasına, ormanlık ortamlarda dolaşmasına çok fazla müsaade etmeyelim. Daha düzgün alanlarda piknik yapalım. Dönüşte mutlaka vücut kontrollerimizi yapalım. Geldikten sonra ateşiniz, halsizliğiniz genel durumda bozukluğumuz, kas eklem ağrıları gibi bulgularımız varsa Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olabilir, hekime başvuralım.”

Keneyi panikletmek, patlatmak ve yanlış önlemler

Dökmetaş, “Kene tutunmasından hemen sonra yakın bir sağlık merkezi varsa, doktor, hemşire, sağlık memuru gibi bir sağlık çalışanı varsa ona bildirim yapın. O çok kolaylıkla çıkarır keneyi. Oraya gidip o bölgeden onu çıkartmanız, o bölgenin bir alkolle temizlenmesi faydalı. Başlangıçta bazı kan değerlerine bakılmasında fayda var” diyor.

Keneyi öldürmenin, kenenin üzerine sigara ve alkol basmanın ise yanlış olduğunu belirtiyor.

Keneyi çıkarmaya çalışırken patlatılması, kanatılması veya kenenin paniklemesi halinde, kenenin vücut sıvılarının daha fazla içeriye gireceğini, daha fazla virüs yükü oluşturacağını söylüyor. Daha fazla virüs yükü oluşturması hastalığın daha ağır geçmesi demek.

İnsandan insana bulaşabilir

Dökmetaş, büyükbaş hayvanlardan ya da evcil hayvanlardan bulaşabildiği gibi insandan insana da bulaşabileceğini söylüyor:

“Hastalarımızdan hekimlere ve sağlık çalışanlarına bulaş ve sağlık çalışanlarının kaybedilmesi, vefatı söz konusu. Bu nedenle hastalığın ileri olduğu virüs yükünün yüksek olduğu dönemlerde, kanamaların olduğu dönemlerde, damlacık yoluyla da solunum yoluyla da cilt ve mukozalardaki harap olan deri ve ciltten geçiş söz konusu olabiliyor. Çatlaklardan geçiş söz konusu olabiliyor.”

Belirtiler neler?

Kanama ve ateşle seyreden bir hastalık olduğundan bahseden Dökmetaş, diğer belirtileri de sıralıyor:

“Neredeyse hastalarımızın yüzde 90’ında ateş var ve büyük bir oranında da kanama var. Bunun yanında baş ağrısı, halsizlik, kas eklem ağrıları, ciltte döküntüler, bazen kanamalar, yine cilt bölgesinde olan farklı kanamalar veya idrar yolundan olan kanamalar, kanlı balgam gibi kanamalar… Bunun yanında öksürük, karın ağrısı, ishal gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.”

Hastalığın en sık görüldüğü iller

Dökmetaş, şöyle açıklıyor:

“İklim, çevre, diğer faktörlerin de etkisiyle mikroorganizmanın ilk yuvalandığı kenelerin büyük popülasyonlara ulaştığı ve yayılımın daha fazla olduğu bölge başlangıçta Erzincan, Erzurum, Giresun, Sivas, Tokat, Çorum, Gümüşhane, Yozgat gibi bölgeydi ama daha sonra hastalık tüm ülkemize yayıldı. Fakat şu anda yine hastalığın yaygın olduğu daha fazla görüldüğü bölgeler bu bahsettiğim iller fakat diğer illerde de görülebiliyor.”

Tehlike devam ediyor

Dökmetaş, son iki yılda vakalarda artışlar görüldüğünü söylüyor ve artışın bazı sebeplerini sıralıyor:

“Bu artışın birkaç sebebi olabilir. Bir, sıcak geçen yaz ayları. Yağmurlu bir dönem arkasından kuru bir döneme doğru gidiş, yeteri kadar ilaçlamanın olmaması, hayvanlar üzerindeki ilaçlamaların yeteri kadar yapılmaması, insanların bazı tedbirleri elden bırakması gibi faktörler olabilir.”

Webofisin 4
Webofisin 2
Webofisin 1
Webofisin 3
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti sonrası yüzdeki morluk ve şişlikler...

    Rinoplasti sonrası yüzdeki morluk ve şişlikler...

    Kişinin doku özelliklerine göre değişse de, burun estetiği sonrası genellikle yüzde kısa süreli morluk ve şişlik oluşabilir. Ameliyat sonrası 3 gün buz tatbiki şişliği önemli ölçüde azaltır. Da...

  • Prof.Dr. Seher Naz Yeni

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize Nöbetler

    Jeneralize NöbetlerJeneralize nöbetler tüm beyne yayılırlar. En sık rastlanan tipi jeneralize tonik-klonik nöbetlerdir. Halk arasında sara nöbeti denince bu nöbet şekli akla gelir . Kısaca kişi ...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    MİDE KANSERİ

    MİDE KANSERİ

    Mide kanseri, sindirim sisteminin en sık görülen kanserlerinden biridir. Yaklaşık 30 yıl öncesine kadar mide kanseri dünyada en sık rastlanılan kanserlerden biriydi. Son zamanlarda sıklığı a...

  • Prof.Dr. Turan Uslu

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    Kuru İğne Tedavisi Nedir?

    İMS (Kuru İğne Tedavisi) Nedir ?Şekil olarak akupunktura çok benzeyen ama uygulamalarda farklılıklar gösteren, kaslara iğne yapılmasıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.Kas-iskelet sistemi ağr...

  • Uzm.Dr. Kadir Göde

    Biorezonans

    Biorezonans

    Biorezonans, vücudun elektromanyetik frekansları üzerinden teşhis ve tedavi yapılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, vücudun enerji alanını ve titreşimlerini kullanarak hastalıkların...

  • Online Muayenehane

    Online Randevu Al

    Online Randevu Al

    Prof. Dr. İbrahim SarıKardiyoloji Uzmanıhttps://www.dribrahimsari.comProf.Dr.İbrahim Sarı, 1974 yılında Sakarya'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Marmara Üniversitesi...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    HELİKOBAKTER PİLORİ (MİDEDEKİ SİNSİ MİKROP)

    HELİKOBAKTER PİLORİ (MİDEDEKİ SİNSİ MİKROP)

    Helikobakter Pilori (Hp)Prof. Dr. Barry Marshall Helikobakter Pilori’nin gastrit, ülser ve mide kanserine neden olduğunu keşfetmiş ve bu çalışması nedeniyle de Nobel Tıp Ödülünü kazanmıştır....

  • Uzm.Dr. Melda Bolat Bilsel

    PRP TEDAVİSİ

    PRP TEDAVİSİ

    PRP İLE HÜCRESEL TEDAVİ NEDİR?PRP (Platelet Rich Plasma) platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidirHastalardan alınan kan ,santrüfüj işle...

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    Tonsillektomi (bademcik) ameliyatında, bademciklerin tamamı alınır mı?

    Tonsillektomi (bademcik) ameliyatında, bademciklerin tamamı alınır mı?

    Tonsillektomi (bademcik) ameliyatında, tonsil (bademcik) dokusunun tamamı alınır, ancak son yıllarda bademcik büyüklüğü olan ve bu nedenle sıkıntı yaşayan çocuklarda bademciklerin bir kısmının alınd...

  • Prof. Dr. Selda Karaayvaz

    Yenidoğan Bebek Sağlığı

    Yenidoğan Bebek Sağlığı

    Çocuk sağlığı izlemleri; büyüme ve gelişimin izlenmesi, beslenme konularında bilgilendirme, yaşa uygun çocukluk çağı aşılarının yapılması, kazaların önlenmesi, geleceğe dair öngörü paylaşımı ile d...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim