Kış çetin geçiyor: Grip, COVID-19, rinovirüs ve RSV bir arada
Havaların soğumasıyla birlikte her yıl görülen mevsim hastalıkları yeniden ortaya çıktı. Pandemi nedeniyle maske ve mesafe kurallarına uyarak geçirilen iki yıldan sonra, özellikle grip vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Kış mevsimiyle birlikte gelen soğuk hava ve kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirilmesi bu hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Üstelik gribin yanı sıra, daha ziyade çocukları etkileyen respiratuvar sinsityal virüs (RSV), soğuk algınlığına sebep olan rinovirüs ve COVID-19 da yaygın olarak görülen hastalıklar arasında… Bu hastalıklardan bazılarının aynı kişide bir arada görülmesi ise hastalığın seyrini daha da ağırlaştırıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertek, son günlerde acil servislere de yansıyan artışı ve görülen hastalıkları TRT Haber’e anlattı.
“Geçen iki yılı çok huzurlu geçirdik”
Her sene kasım, aralık ve ocak aylarında Türkiye’de üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığını hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Ertek, bunun doğal bir süreç olduğunu ifade ediyor. Prof. Dr. Ertek bu yıl üst solunum yolu hastalıklarında görülen büyük artışı ise şöyle değerlendiriyor:
“Son iki yılda COVID nedeniyle gerek maske gerek mesafe olsun sıkı önlemler aldık. Ve bu önlemler sayesinde geçen iki yılı çok huzurlu geçirdik. Kimse grip olmadı, nezle olmadı. Bu sene hem tedbirler gevşedi hem de henüz virüsle karşılaşmamış olan yeni duyarlı bir kuşak var. İkisi bir araya gelince tabii bir yoğunluk yaşanıyor. Ama bu çok ciddi bir sağlık problemi değil, olağan bir şey.”
Rinovirüs ve influenza sık görülüyor
İnfluenza mı COVID-19 mu yoksa rinovirüs mü? Bu yıl hangi virüslerin sebep olduğu hastalıklar daha fazla görülüyor? Prof. Dr. Ertek, bu konuda Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün solunum yolları virüslerine ilişkin haftalık raporuna göre özellikle soğuk algınlığı virüsü, yani rinovirüsün çok fazla arttığını söylüyor ve şunları anlatıyor:
“H3N2 diye bir influenza A virüsü var. O da neredeyse ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor. Yine çocuklarda da krup tarzı öksürük, bronşit yapan RSV virüsü de önemli sayıda görülüyor. Bu arada koronavirüs de hala devam ediyor. Son bir-iki haftadır bir kıpırdanma söz konusu. Hepsi bir araya geldiğinde sanki çok olağan dışı bir salgın yaşanıyormuş gibi bir atmosfer var. Ama mevsimsel olarak gayet olağan, beklenen bir şey.”
İnfluenza A yüksek ateşle seyrediyor
Görülen hastalıkların hepsi farklı olsa da çoğu benzer semptomlarla seyrediyor. Hangi hastalığın ne gibi belirtileri olduğunu Prof. Dr. Ertek’ten dinliyoruz:
“Rinovirüs üst solunum yollarında çok ateş olmadan, burun tıkanıklığı, burun akıntısı gibi semptomlar sergiliyor. Ama influenza özellikle de H3N2 influenza A, çok şiddetli ateş ve boğaz ağrısıyla seyrediyor. İleri yaştakilerde, gebelerde, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda alt solunum yollarına kadar inip zatürreye sebep olabiliyor. İnfluenza en çok endişe duyduğumuz hastalık. COVID'de ise boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı görülüyor. Bunlar artık bütün vatandaşlarımız tarafından neredeyse tanınır hale geldi. Semptomlar birbirine benziyor.”
COVID'le influenzada ateş, diğer virüslerde ise burun tıkanıklığı, burun akıntısı, halsizlik ve kas ağrılarının daha ön planda olduğu bir tablo ortaya çıkıyor.
Çözüm istirahatten geçiyor
Hangisi olursa olsun bu hastalıklardan birine yakalanma durumunda ise yapılacaklar aynı aslında…
“Bunların hepsinin çözümü istirahat, bol sıvı, sağlıklı gıda” diyen Ertek şöyle devam ediyor:
“Hasta olduğumuz dönemde başka kimseye bulaştırmamak için en azından beş-yedi gün süreyle kapalı ortamda kalmalı, zorunlu olduğumuz zaman ise maskeyle dışarıya çıkmalıyız. Böylece toplumda hastalığın yayılmasını azaltmış oluruz.”
Şu an bir başka durum da söz konusu hastalıkların bir arada görülmesi… Prof. Dr. Ertek, "Yüzde 15-20 civarında hastada iki virüs aynı anda görülüyor. Hatta bazen bir bakteriyle bir virüs aynı anda enfeksiyona sebep olabiliyor" diyor. Bunun da hastalıkların daha ağır seyretmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Kronik hastalığı olanlar hekime gitmeli
Peki hastalar hangi durumlarda hekime veya sağlık kuruluşlarına gitmeli? Bu konuda ateş önemli bir kriter… Özellikle ateşi 38,5’in üzerinde ve solunum sıkıntısı yaşayanların mutlaka hekime başvurması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ertek altta yatan şeker, kalp, böbrek hastalıkları olanların da mutlaka hekime müracaat etmeleri gerektiğini söylüyor.
Bu kış hastalıklar ağır geçse de önümüzdeki yıl böyle bir durumla karşılaşılmayacağı tahmin ediliyor. Prof. Dr. Ertek bunun sebebini ise şöyle açıklıyor:
“Çünkü şu anki popülasyon bu virüslerle büyük ölçüde karşılaşacak ve bağışık hale gelecek. Önümüzdeki sezon daha az sayıda ve daha hafif semptomlarla geçirilecek. Bu sene gördüğümüz salgın yoğunluğuna önümüzdeki sene rastlayacağımızı sanmıyoruz.”
Grafik: Nursel Cobuloğlu