•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • İnmede erken müdahale hayat kurtarıyor

İnmede erken müdahale hayat kurtarıyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 1153
  • Sağlık

İnmede erken müdahale hayat kurtarıyor

İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 100 bin kilometreyi buluyor. Vücudun bütün organlarına kan taşıyan damarlar hayati bir görev üstleniyor. İşte bu nedenle damarlardaki olası hasarlar ya da tıkanmalar önemli sonuçlara yol açıyor. Bu sorunların beyne giden damarlarda yaşanması ise inmeye neden oluyor.

İnme dünyada her yıl 17 milyon kişide görülüyor. Bu kişilerin 6 milyonu ise yaşamını yitiriyor. Ancak ölümlerin önüne geçilebilir... İnme önlenebilir olduğu kadar tedavisi de mümkün bir rahatsızlık…

Zamanla yarışılan bu hastalıkta belirtileri fark edip hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak hayat kurtarıyor. İnmeyle ilgili merak edilenleri Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Eda Çoban’a sorduk.

Beyne giden kan akımı kesiliyor

İnmenin, beyne giden kan akımının aniden kesilmesiyle oluşan bir tablo olduğunu söyleyen Doç. Dr. Çoban, “Bu ya beyin damarlarındaki bir tıkanıklığa bağlı olarak gelişebilir ya da beyin damarlarının yırtılmasıyla kendini gösteren beyin kanaması şeklinde ortaya çıkabilir. O zaman da oksijen, glikoz, yaşamsal değerdeki gereksinimler karşılanamayacağı için beyin hücrelerinde ölüm başlar ve beynin o bölgesi işlevini yitirir” diyor.

Fotoğraf: Getty Images

Risk faktörleri neler?

İki türlü inme var... Bunlardan birine değiştirilemeyen risk faktörleri sebep oluyor. “Biz ne yaparsak yapalım bunları değiştiremiyoruz” diyen Doç. Dr. Çoban, söz konusu risk faktörlerini şöyle açıklıyor:

“Mesela ilerleyen yaş değiştirilemez bir risk faktörü. Kişinin cinsiyeti, ırkı, ailede inme geçirmiş birinin olması ya da kendisinin daha önce inme geçirmiş olması değiştirilemez risk faktörleri.”

İkincisi ise değiştirilebilir risk faktörleri sebebiyle oluşan inmeler... Bu çok daha büyük önem taşıyor. Çünkü bu risk faktörlerini değiştirerek bu tip inmeden korunmak mümkün. Doç. Dr. Çoban, bunların başında hipertansiyonun geldiğini belirtiyor. Şeker ve kalp hastalıkları, kolesterol yüksekliği, sigara-alkol kullanımı, obezite, fiziksel aktivite yetersizliği gibi durumlarda bu riskin arttığını ifade ediyor. Tüm bunları kontrol altına almanın inme riskini ciddi anlamda bertaraf edeceğinin de altını çiziyor.

Grafik: TRT Haber

Birçok belirtisi bulunuyor

İnmeyle ilgili en fazla merak edilen sorulardan biri de hastalığın belirti verip vermediği… Peki bir kişinin inme geçirdiği nasıl anlaşılıyor? Doç. Dr. Çoban, soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Yüz, kol, bacaklarda ani gelişen durumlarla; özellikle vücudun bir yarısında uyuşma ya da kuvvet kaybı şeklinde kendini gösteriyor. Yine kişide aniden bir konuşma bozukluğu ya da konuşulanları anlama güçlüğü olabiliyor. Ani bir bilinç bulanıklığı, ani bir çift görme ya da görmede kayıp şeklinde de kendini gösterebiliyor. Bir dengesizlik ya da o güne kadar hiç tanımlayamadığı kadar şiddetli bir baş ağrısı şeklinde belirtileri de oluyor.”

Grafik: TRT Haber

112 Acil Çağrı Merkezi aranmalı

Acil Sağlık Hizmetleri'nin, inmenin kolay belirlenebilmesi için bir sistem geliştirdiğini ifade eden Doç. Dr. Çoban, “Kişide yüzde kayma, kolunda güçsüzlük ya da konuşmada bozukluk gibi belirtilerden biri tespit edildiği takdirde yüzde 72 oranında inme geçirmekte olduğunu söyleyebilirsiniz” diye uyarıda bulunuyor.

Bir kişinin inme geçirdiği tespit edildiğinde yapılması gereken ilk iş, vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramak… Ardından zamanla yarış başlıyor. Hasta acil müdahale için sağlık kuruluşuna yönlendiriliyor. Durum tespitinin ardından hasta bu kez gerekli müdahalenin yapılması için inme merkezine sevk ediliyor. Doç. Dr. Çoban bu noktada şunları anlatıyor:

“İnme merkezinde uygulanan -halk arasında pıhtı eritici ilaç dediğimiz trombolitik tedaviyle- inmeyi geri döndürebiliyoruz. Semptomların başlanmasından itibaren ilk 4,5 saat içerisinde inme merkezinde uygulanan trombolitik tedaviyle hasarlanan bölgenin kanlanması sağlanarak damar tıkanıklığının genişlemesi engellenebilir ve hastanın kliniğinde düzelme beklenebilir. Yani inme hem engellenebilir hem de erken tanındığında geri döndürülebilir bir olaydır diyebiliriz.”

İleri yaşlarda ortaya çıkıyor

İnme özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bir durum. Özellikle 55 yaşın üzerinde olan kişilerde inme riski her 10 yılda ikiye katlanıyor. İnme geçiren kişilerde bu durumla tekrar karşılaşılması da söz konusu… Bu nedenle inme geçiren hastaların doktorlarıyla iletişimi sürdürmesi gerekiyor:

“İnme polikliniklerinde düzenli takibi yapılmalı. Hastalar ilaçlarını düzenli kullanmalı. Sadece ilaç kullanmakla değil yaşam tarzı değişikliklerinin de ilaç tedavilerine eklenmesi çok önemli. Dolayısıyla bu risk minimuma indirilmeye çalışmalı.”


 Grafik: Şeyma Özkaynak

Kotler Impact Türkiye
Kotler Impact Türkiye

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Otoplasti ile ilgili genel bilgiler...

    Otoplasti ile ilgili genel bilgiler...

    Otoplasti kulak kepçesine yapılan kozmetik bir operasyondur. Kulak şeklinde iki farklı deformasyon olabilir. Biri kulak kepçesi ve kafatası arasındaki açının 25 dereceden fazla olması, diğeri de ...

  • KLİNİK İYİLİK GÜZELLİK

    VAJEN İÇ DUDAK (LABİOPLASTİ) ESTETİĞİ NİŞANTAŞI

    VAJEN İÇ DUDAK (LABİOPLASTİ) ESTETİĞİ NİŞANTAŞI

    VAJİNA İÇ DUDAK ESTETİĞİ ( LABİOPLASTİ ) Labioplasti, genital iç dudakların düzenlenmesi için yapılan bir operasyondur. Buda vajina iç dudaklarında büyüklük, renklerinde kararma, sarkma gibi durum...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    HÜCRE DIŞI SERBEST FETAL DNA

    Serbest fetal DNA testi nedir?Anne kanında fetüsün serbest DNA’sı, ilk kez 1997 yılında Lo YM ve arkadaşları tarafından gösterilmiştir ve 2012 yılından itibaren serbest fetal DNA prenatal tar...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    İŞİTME KAYBI ve İÇİNE KAPANIK ÇOCUK

    İŞİTME KAYBI  ve İÇİNE KAPANIK ÇOCUK

    İşitme kaybı erken teşhis edilmesi gereken bir belirtidir. Hafiften ağıra kadar derecelendirilebilir, doğuştan veya sonradan oluşabilir. Bebeklerde; çevreye ilgisizlik, konuşmayı öğrenmede g...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    Ameliyat öncesi hazırlık

    Ameliyat öncesi hazırlık

    “İyileşme zaman alır. Tıptaki büyük ilerlemelere rağmen, iyileşmenizin en büyük kısmı içinizdeki muazzam iyileşme gücüne atfedilebilir. Vücut kendini kendi zaman çizelgesine göre iyileştirir....

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Hamilelikte (Gebelikte) Cinsellik Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelikte (Gebelikte) Cinsellik Nasıl Olmalıdır?

    Hamilelik (gebelik) dönemi, birçok çift için duygusal ve fiziksel olarak zorlu bir süreç olabilir. Bu süreçte cinsellik konusunda da çeşitli endişeler ve sorular ortaya çıkabilir. Hamilelikte...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    YÜZ ESTETİĞİ

    YÜZ ESTETİĞİ

    Yüz implantları, bir operasyon sonrasında veya bir kaza sonucunda ciltte görülen yaşlanma ve/veya cilt yapısı düzensizliklerini düzeltmek için bireylerin yüz yapısına uygulanan katı malzemelerdir....

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Burun estetiği ile beraber yapılabilen ameliyatlar: rinoplasti ve kepçekulak

    Burun estetiği ile beraber yapılabilen ameliyatlar: rinoplasti ve kepçekulak

    Yüzün başarılı bir rinoplasti operasyonu ile birlikte güzel görünebilmesi için başka deformitelerden yoksun olması gerekir. Kepçekulak bunlardan biridir. Tek kulak veya her iki kulak kepçesi dış...

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Koklear İmplant (Biyonik Kulak)

    Koklear İmplant (Biyonik Kulak)

    Değişik nedenlerle ortaya çıkan ağır sensorinöral işitme kaybı (SNİK) olgularının büyük çoğunluğunda hasar Corti organındadır, ancak modiolusta yer alan spiral ganglion hücreleri ile bunlarını uzant...

  • Prof. Dr. Yusuf Yılmaz

    ALKOLE BAĞLI KARACİĞER HASTALIĞI

    ALKOLE BAĞLI KARACİĞER HASTALIĞI

    GENEL BAKIŞAlkole bağlı karaciğer hastalığı üzerine makale hazırlanmıştır. İnsanoğlunun bilinen en eski karaciğer hastalığının alkolle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Elde edilen kanıtlar fermente...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim