•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Vücudun çalar saati: Biyolojik ritim

Vücudun çalar saati: Biyolojik ritim

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 2654
  • Sağlık

Vücudun çalar saati: Biyolojik ritim

İnsan vücudu tıpkı bir saat gibi belli ritim içinde çalışıyor. Beden sağlığı ve ruh sağlığı açısından vücuttaki kimyasal olayların belirli bir ritme uyması gerekiyor. Ritimdeki en ufak bir aksaklık sağlık sorununa sebep oluyor. Vücudun her şeyi yerli yerinde yapabilmesi ve sağlıklı olması için biyolojik saatin düzgün çalışması gerekiyor. Çünkü insan vücudunun günlük fizyolojik, biyolojik ve sosyal davranış uyumundan biyolojik ritim sorumlu.

Biyolojik ritim ne anlama geliyor? Neler bozulmasına yol açıyor? Biyolojik ritmin bozulması günlük hayata ve sağlığa nasıl yansıyor? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Mayda Domaç, TRT Haber’e anlattı.

Kişiye göre değişiyor

İnsan vücudunun günlük fizyolojik, biyolojik ve sosyal davranışlarındaki uyumundan biyolojik ritmin sorumlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Domaç, “Biyolojik ritim sirkadiyen ritim olarak da adlandırılır. Biyolojik ritim gece-gündüz, yaz-kış gibi çevre koşullarından etkilense de çoğunlukla bu koşullardan bağımsız olarak çalışır. Tanımlanmış bazı genler de sirkadiyen ritmin oluşumunda önemli” diyor.
Prof. Dr. Domaç, “Biyolojik ritm çevreyle uyum içinde yaşayabilmemiz için bir dizi bedensel olayı başlatan çalar saattir ve kişiye göre değişiklik gösterir” vurgusu yapıyor ve devam ediyor:

“Her insanın gün içinde hangi saatlerde uyumaya meyilli olduğunu ifade eden bir kronotipi vardır. Sabahçıl kronotipine sahip olan kişiler sabah erken kalkar, akşam erken yatar. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan gün içinde daha verimlidirler. Akşamcıl kronotipine sahip olanlar ise verimlilikleri gün sonuna doğru artan, geç kalkıp geç yatan kişilerdir.”

Fotoğraf: Getty Images

Her organın kendine ait biyolojik ritmi var

Vücut işlevleri belli saat dilimlerine göre değişiklik gösteriyor. Örneğin zihinsel açıdan en verimli olunan saatlerin sabah 10.00, öğleden sonra 14.00 civarı olduğu belirtiliyor. Egzersiz için ise biyolojik saate en uygun dilim 16.00-17.00 arası.
Beyin dahil olmak üzere neredeyse tüm organların kendine ait biyolojik ritimi bulunuyor. Bunlar iç kaynaklı (endojen) bir uyarıcı tarafından senkronize oluyor. Bu iç kaynaklı süreçlerin beyindeki biyolojik saat ile düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Domaç, şunları anlatıyor:

“Biyolojik ritim sayesinde beyinsel aktiviteler, kalp atışı ve kalp basıncı, böbrek aktivitesi, hormonların üretimi ve salınımı, metabolizma, bağışıklık sistemi ve vücut sıcaklığı düzenleniyor. Bu senkronizasyonun orkestra şefi 'suprakiazmatik çekirdek' denilen, beynin orta kısmında (hipotalamus) sol ve sağ alt bölgesinde simetrik olarak bulunan ve gözlerimizin yaklaşık 3 cm arkasında yer alan ve bir nevi saat görevi gören bölge. Bu çekirdek sayesinde vücuttaki dokular hem kendi biyolojik ritimlerini koruyabiliyor hem de eş zamanlı çalışıyorlar.”

Fotoğraf: Getty Images

“Sirkadiyen ritmi” önemli

Sirkadiyen ritmi bozulmadan yaşayan kişilerin öğrenmelerinin daha kalıcı, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü, hormon dengelerinin daha sağlıklı olduğu biliniyor. Yine depresyon riskinin azaldığı ve kilo artışına yönelik de dengeli bir yaşamları olduğu gözleniyor.

Peki, nasıl oluyor da bu saat gibi işleyen sistem bozuluyor? “Sirkadiyen ritim bozuklukları uyku-uyanıklık ritminin bozulduğu durumlardır. Uyku-uyanıklık ritmi içsel ve dışsal döngüler arasındaki dengesizliklere bağlı olarak devamlı veya tekrarlayıcı tarzda bozulmaktadır” diyen Prof. Dr. Domaç önemli bir uyarı yapıyor:

“Biyolojik saati etkileyen en önemli faktör ışık. Televizyon, telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazlardan yayılan ışık sirkadiyen ritmin bozulmasında ana faktördür. Uyku hormonu olarak da bilinen melatonin, sirkadiyen ritmimizi etkileyen bir diğer faktör. Melatoninin salınımı 21.00-22.00’de başlar. Gece 02.00-03.00’e kadar en aktif olduğu saatlerdir. Gece ışığa maruz kalmak melatonin seviyesinde düşmeye neden oluyor. Normal şartlarda, uyku, sirkadiyen ritim ve sosyal ritim uyum içerisinde. Bu uyum yeterli düzeyde ise gece yeteri kadar dinlendirici ve derin uyku uyunur. Gündüz de maksimum uyanıklık yaşanır.”

Fotoğraf: Getty Images

Beslenme ve dış uyaranlar etkisi

Tabii tek neden bu değil... Yemek ve çalışma saatlerinin düzensiz olması, gün içinde çay ve kahve gibi içeceklerin fazla içilmesi veya geç saatlerde içilmesi de düzeni bozuyor. Mavi ışık ve elektromanyetik dalgalar yayan cihazların fazla kullanılması, sık seyahat etme ya da katarakt gibi nedenlere bağlı olarak ışık uyaranının azaldığı durumlar sirkadiyen ritmi olumsuz etkiliyor.
Sirkadiyen ritimde meydana gelen değişikliklerin nelere sebep olduğunu ise Prof. Dr. Domaç şöyle açıklıyor:

“Kişisel uyku-uyanıklık döngüsü ile 24 saatlik sosyal ve fiziksel çevre arasındaki dengenin bozulmasına neden olarak tekrarlayıcı veya uzun süreli uyku ritminin bozukluğu ile seyreden hastalıklara yol açıyor. Yine diyabet, obezite, depresyon ve kalp gibi hastalıkların oluşmasına ve ilerlemesine de neden olabiliyor.”

Fotoğraf: Getty Images

Yaşam tarzında değişiklik ilk adım

Neyse ki sağlık için sorun yaratan sirkadiyen ritim bozukluklarının tedavisi yapılabiliyor. “Bunun için ilk adım yaşam tarzında değişikliğe gidilmesi ve uyku hijyeni kurallarının uygulanması” diyen Domaç, sözlerini şu şekilde tamamlıyor:

“Uyku ve uyanıklık periyotlarının planlanması yapılarak hastanın programa uyması sağlanmalıdır. Sirkadiyen ritim bozukluğunun türüne göre gerekirse ışık tedavisi veya uykuyu düzenlemek ve uyanıklığı sağlamak amacıyla ilaç tedavileri öneriliyor.”
 

Webofisin 2
Webofisin 3
Webofisin 4
Webofisin 1
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Yumurtalık Kisti Nedir Belirtileri Tedavisi

    Yumurtalık Kisti Nedir Belirtileri Tedavisi

    Bu yazımız birçok kadının genç kızlık döneminden menopoz dönemine kadar sıklıkla karşısına çıkan kimi zaman kasık ağrısı kimi zaman adet düzensizliği kimi zamanda hamile kalma sorunlarına neden olan...

  • Prof. Dr. Esra KÜSDÜL SAĞLAM

    COVİD 19 TEDAVİSİNDE BİTKİSEL BESİN TAKVİYELERİNİN YERİ OLABİLİR Mİ?

    COVİD 19 TEDAVİSİNDE BİTKİSEL BESİN TAKVİYELERİNİN YERİ OLABİLİR Mİ?

    Her enfeksiyonda olduğu gibi, covid 19 tedavisinde de tedavi basamakları: Bulaşı önlemek Enfeksiyon etkeninin vücutta tutunma ve çoğalmasını engellemek yada inaktif hale getirerek ortadan kaldırmak...

  • Prof. Dr. Cengiz Gebitekin

    Diyafragma Hastalıkları Cerrahi Tedavisi

    Diyafragma Hastalıkları Cerrahi Tedavisi

    Diyafram, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kas ve tendonlardan oluşan bir yapının adıdır. Diyaframın düzgün şekilde çalışması, solunum fonksiyonu ve diğer organların yerleşimi için önemlidi...

  • Prof. Dr. Aygen Türkmen

    Yoğun Bakım Nedir?

    Yoğun Bakım Nedir?

    Yoğun Bakım (YB), ciddi hastalıklar veya travmalar sonucu hayati fonksiyonlarının tehlikede olduğu veya ciddi izlem ve tedavi gerektiren hastaların takip ve tedavi edildiği bir tıbbi birimdir...

  • Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Vakfı

    Dış Kulak Yolu İltihabı - Eksternal Otit Nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Dış Kulak Yolu İltihabı - Eksternal Otit Nedir? - Prof. Dr. İbrahim Sayın

    Dış kulak yolu veya kulak kanalı, dış kulağı kulak zarından ayıran bölümdür. Bu kanalın etkilenmesi ve yangısı eksternal otit olarak adlandırılır. Enfeksiyöz, alerjik ve dermatolojik neden...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    DİVERTİKÜL

    DİVERTİKÜL

    Kalın bağırsak duvarındaki zayıf noktalardan dışarı doğru çıkan küçük ceplere divertikül adı verilir. Görülme sıklığı yaş ilerledikçe artmakla birlikte kalın bağırsak divertikülleri çoğu hastad...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    KOL AMELİYATI SONRASI YAPABİLECEĞİNİZ EGZERSİZLER

    KOL AMELİYATI SONRASI YAPABİLECEĞİNİZ EGZERSİZLER

    Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Yapabileceğiniz EgzersizlerObezite cerrahisinin bir türü olan tüp mide ameliyatı sonrasında kilo vermek ve verilen kiloları korumak için sağlıklı beslenme alışkanlığını...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Tüp Bebek Tedavisi Embriyo Transferi Sonrası

    Tüp Bebek Tedavisi Embriyo Transferi Sonrası

    Tüp Bebek Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi GerekenlerBu yazımız embriyo transferi yapıldıktan sonra anne adaylarının dikkat etmesi gerekenleri hatırlatmak açıklamak için hazırlanmış...

  • Prof. Dr. Murat Gönenç

    AKUT APANDİSİT

    AKUT APANDİSİT

    Apendiks kalın bağırsağın başlangıç kısmında yer alan ortalama 9 cm uzunluğunda ince tüp şeklinde bir organdır. Apendiksin vücutta ne işe yaradığı henüz net olarak bilinmemekle birlikte özellikle ...

  • Prof. Dr. Fatih Altunrende

    Böbrek ve Üreter Taşları

    Böbrek ve Üreter Taşları

    Böbrek ve Üreter taşlarıBöbrek ve üreter taşları çok yaygındır. Taş, idrar yollarındaki idrardan gelen kristallerin geliştirdiği sert bir kütledir. Böbrekte ya da üreterde (böbrekten mesane...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim