•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Bilinçli tüketici gıda etiketlerini okumalı

Bilinçli tüketici gıda etiketlerini okumalı

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 2897
  • Sağlık

Bilinçli tüketici gıda etiketlerini okumalı

Gıda alışverişi yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Çoğu tüketici ambalajlı bir gıda aldığında sadece son tüketim tarihine bakmayı yeterli buluyor. Ancak iş bununla bitmiyor. Gıdanın içeriğinde hangi maddelerin yer aldığı da önemli. Pek çok kişi gıda alışverişi yaparken bunu dikkate almıyor. Oysa her gıdanın ambalajında, kullanılan katkı maddeleriyle ilgili bilgi içeren bir etiket yer alıyor. Bilinçli bir tüketicinin aldığı gıdanın etiketini incelemesi gerekiyor.

Gıda etiketlerini okuyarak alışveriş yapmak neden önemli? Hangi ibare ne anlama geliyor? Tüketiciler nelere dikkat etmeli? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gıda Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Sibel Bölek, merak edilen soruları TRT Haber için yanıtladı.

Gıda etiketlerinde hangi bilgilerin yer alması gerekiyor?

Gıdanın içerdiği protein, karbonhidrat, yağ ve mineral oranı gibi bilgilerin bulunması gerekiyor. İçeriğinde herhangi bir katkı maddesi kullanıldıysa bunun da mutlaka belirtilmesi zorunlu.

Gıdaların içerisinde bulunan katkı maddelerinin kullanımı konusunda bir sınır var mı?

Normalde bu katkı maddelerinin belli bir mevzuata göre kullanılması gerekiyor. Belli sınırlar dahilinde kullanılıyor. Fakat yapılan bilimsel araştırmalarda görülüyor ki, mevzuatın çok daha üstünde katkı maddeleri kullanılabiliyor. Tespit edildiğinde tabii ki cezaları ve yaptırımları var. Ama tespit edilene kadar biz onu tüketmiş oluyoruz. Bu nedenle sağlık açısından zararlı katkı maddelerini içeren gıdalara biraz tedbirli yaklaşmamız gerekiyor.

Fotoğraf: Getty Images

Son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi karıştırılan bir konu. İkisinin arasındaki ayrım nedir?

Bazı gıdalar son tüketim tarihinden sonra da tüketilebilir. Örneğin tuzu son tüketim tarihinden sonra da kullanabilirsiniz. Veya su içermeyen kuru gıdaları… Çünkü suyun olduğu yerde hayat var. Bizim için de mikroorganizmalar için de… Bu nedenle kuru bir gıdada belli bir tüketim tarihi var, fakat bu tarihe kadar tüketmediniz... İncelediniz, içini görüyorsunuz herhangi bir güvelenme, küflenme vs. yoksa bu gıdayı son tüketim tarihinden sonra da kullanabilirsiniz. Tavsiye edilen tüketim tarihini ise şu tarihee kadar tüketilirse iyi olur; fakat bu tarihten sonra da tüketilmesinde sakınca yoktur gibi anlayabiliriz. Ancak et ve süt ürünü gibi su oranı yüksek olan, yani mikrobiyal gelişime elverişli olan gıdaların kesinlikle son tüketim tarihinde tüketilmesi gerekiyor.

Gıdalarda yer alan katkı maddelerinin amacı nedir?

Bunlar çeşitli amaçlarla katılıyor. Gıdayı koruma, besin değerini artırma, gıdanın raf ömrünü uzatma gibi pek çok neden sayılabilir. Günümüzde artan sağlıklı beslenme eğilimlerine paralel olarak gıdaların üzerinde “Hiçbir koruyucu madde içermez” gibi bir ifade kullanıldığını görmekteyiz. Bu ifade de bazı sakıncalar bulunmaktadır. Çünkü koruyucu madde içermez dediğimizde tüketici bunu içerisinde hiçbir katkı maddesi yok gibi algılayabilir. Fakat koruyucu terimine vurgu yapılarak içerisinde pek çok aroma verici, sağlık açısından bazı sakıncaları bulunan katkı maddelerinin katıldığını görmekteyiz. Bu nedenle ambalajın üzerinde ne yazarsa yazsın gıdanın etiket bilgisi okunmalı.

Fotoğraf: Getty Images

Bu katkı maddelerinin ne anlama geldiği çoğunlukla bilinmiyor… Tüketici etiketi okuduğunda sağlık açısından ne ifade ettiğini nasıl anlayacak?

Bunun için telefonlarımıza indirebileceğimiz uygulamalar mevcuttur; gıda katkı maddeleri ile ilgili... Bunlardan yararlanabiliriz. Uygulamayı indirip kodunu yazdıktan sonra hangi katkı maddesinin olduğunu görüyoruz. Sağlık açısından herhangi bir risk teşkil edip etmediğine dair de bilgiler elde edilebiliyor.


 

Gıdalarda yer alan belli başlı hangi katkı maddelerine dikkat etmemiz gerekiyor?

Glukoz fruktoz şurubu

Nişasta bazlı şeker ya da yüksek fruktozlu şurup olarak da geçebilir. Bunu kek, bisküvi, çikolata, salata sosları, şekerleme, dondurma gibi pek çok gıdada görmekteyiz. Ancak yapılan araştırmalarda glukoz fruktoz şurubunun tip-2 diyabet başta olmak üzere birçok rahatsızlığa sebep olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur.

Ülkemizde de 2019 yılında nişasta bazlı şeker kotası yüzde 5’ten yüzde 2,5’a çekilmiştir. Fakat yine de tükettiğimiz pek çok ambalajlı gıdada glukoz fruktoz şurubu bulunduğunu düşünürsek gün içinde toplamda aldığımız kümülatif etki bakımından değerlendirildiğinde özellikle çocukların çokça tükettiği gıdalarda bu maddenin bulunması büyük bir sağlık riski oluşturmaktadır. Bu nedenle aldığımız gıdalarda “pancar şekerinden elde edilmiş şeker kullanılmıştır, ilave şeker kullanılmamıştır” ya da “hurma ile tatlandırılmıştır” gibi ifadeleri aramamız gerekiyor.

Trans yağ

Trans yağlar gıda ambalajlarında hidrojene bitkisel yağ ismiyle de adlandırılıyor. Vücudumuzda çok zararlı etkilere sebep olduğu birçok klinik çalışmayla ortaya koyuldu. Trans yağlar bel ve göbek çevresinde yağlanma şeklinde karakterize oluyor. Diğer taraftan vücutta hayati organların etrafında birikerek yağlanmalara sebebiyet veriyor. Koroner kalp rahatsızlıklarına da sebep olabiliyor. Bu nedenle gıdamızda trans yağın mümkün olduğunca düşük olmasına veya hiçbir trans yağ içermemesine çok dikkat etmemiz gerekiyor.

Fotoğraf: Getty Images

Palm yağı

Palm yağı birçok ambalajlı gıdada çok fazla kullanılıyor. Palm yağı elde ediliş itibarıyla ucuz bir kaynak. Ve bu nedenle de maliyet açısından üreticiye birtakım faydalar sağlıyor. Ancak palm yağının doymuş yağ oranı çok yüksek. Yani vücuda alındığı zaman koroner kalp rahatsızlıklarına sebep olma oranı yüksek. Nitekim yapılan bilimsel araştırmalarda da palm yağının kötü kolesterolü yükselttiğine dair klinik bulgular mevcut.

Monosodyum glutamat

Katıldığı gıdanın lezzetinin daha iyi algılanmasına sebep oluyor. Gıdanın olumsuz tatlarını maskelediği için iştah artırıcı gibi birçok sebeple gıdalara katılıyor. Ancak yapılan araştırmalarda monosodyum glutamatın, obeziteyle bir ilintisinin olduğunda dair bulgular mevcut. Diğer taraftan farelerde yapılan bir araştırmada çok yüksek doz monosodyum glutamat verilmesinin beyin lezyonuna sebep olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Sodyum nitrit

Paketlenmiş, vakumlanmış salam, sosis, sucuk gibi pek çok et ürününde karşımıza çıkıyor. Ancak bu madde vücuda alındığında kanserojen olduğu uzun yıllardan beri bilinen nitrozaminlere dönüşüyor. Belli mevzuata göre et ürünlerine katılan sodyum nitrit, gıdanın raf ömrünü uzatması, rengini iyileştirmesi gibi pek çok sebeple tercih ediliyor.

Fotoğraf: Getty İmages

Meyveli içecek veya meyve aromalı içecek

Meyve sularında gıda mevzuatı çerçevesinde katkı maddelerinin kullanılması yasak. Fakat üzerine küçük puntolarla “meyveli içecek” ve “meyve aromalı içecek” yazılarak bir kısmı sağlık açısından sakıncalı bulunan katkı maddelerinin kullanıldığını görmekteyiz. Bu nedenle eğer hiçbir katkı maddesi içermeyen bir meyve suyu içmek istiyorsak üzerinde “meyve suyu” ibaresinin yazması gerekir.

Kavrulmuş kuruyemiş

Kuruyemişler, vücudumuz açısından çok faydalı olan bileşenleri içeriyor. Fakat ülkemizde veya tüm dünyada kuruyemişler kavruluyor. Yüksek sıcaklıkta kavrulmuş olan yağlarda mutlaka birtakım trans yağ oluştuğunu görüyoruz. Kavrulmuş kuruyemişlerde de yağ oranı yüksek olduğu için trans yağ oluştuğunu görmekteyiz. Bu nedenle trans yağ içermesini istemiyorsak mutlaka “çiğ” ibaresi geçen kuruyemişleri almaya özen göstermemiz gerekiyor.
 

Webofisin 2
Webofisin 3
Webofisin 4
Webofisin 1
Webofisin 7
Webofisin 6
Webofisin 5

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    SORU CEVAPLARLA ÇOCUKLUK ÇAĞI UYKU APNESİ

    SORU CEVAPLARLA ÇOCUKLUK ÇAĞI UYKU APNESİ

    SORU 1: Çocukluk çağında uyku apnesi görülür mü?CEVAP: Evet görülür, fazla kilolu olan, yüz iskeletinde gelişme bozukluğu olan ve bademcik-geniz eti problemleri yaşayan çocuklar riskli gruptadı...

  • Prof. Dr. Levent ERALP

    Ayak Deformitesi

    Ayak Deformitesi

    11 yaşında kız çocuğu, daha önce iki kez opera edilmiş, dirençli pes ekinovarus deformitesi tanısı ile opera edildi. Ardayak ve orta ayağa, bilgisayar destekli heksapodal system ile düzeltme u...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    PARATİROİD ADENOMU

    PARATİROİD ADENOMU

    PARATİROİD ADENOMU NEDİR? Paratiroid adenomu, vücuttaki paratiroid bezlerin bir tanesinde görülen iyi huylu bir tümördür. Paratiroid bezleri, vücutta dört adet olup, boyun bölgesinde tiroid bezi...

  • Prof. Dr. Levent ERALP

    İyi Huylu Kemik Tümörü

    İyi Huylu Kemik Tümörü

    Kemik TümörüKemik tümörü, kontrolsüz bir şekilde bölünen ve iskelet sistemi hücrelerinde ortaya çıkan kitle ya da şişlik olarak adlandırılabilmektedir. Meydana gelen pek çok kemik tümörünün nedeni ...

  • Op.Dr. Zeki Salar

    Tüp Bebek Tedavisi IVF Hakkında Herşey

    Tüp Bebek Tedavisi IVF Hakkında Herşey

    Bu yazımızda tüp bebek tedavisi kararı alan çiftlere A'dan Z 'ye tüp bebek tedavisi öncesi ve sırasında nelerle karşı karşıya gelebilecekleri ve süreç hakkında bilimsel anlaşılabilir b...

  • Op. Dr. Ömer Alp

    ANNE ESTETİĞİ İYİLEŞME İPUÇLARI

    ANNE ESTETİĞİ İYİLEŞME İPUÇLARI

    Anne Estetiği İyileşme İpuçlarıAnne estetiği ameliyatı, kadının hamilelik ve doğum sonrası vücudunu eski haline döndürmek için yapılan çeşitli plastik ameliyatların birleşimidir. Tipik bir anne estet...

  • Doç. Dr. Çiğdem Kunt İşgüder

    Servikal Yetmezlik Nedir?

    Servikal Yetmezlik Nedir?

    Serviks (rahim ağzı), uterusun (rahmin) vajinaya açılan alt kısmıdır. Servikal yetmezlik, gebeliğin 14-28. haftaları arasında ağrı olmadan serviksin açılması ve bebeğin doğması durumudur. Kesin ...

  • Prof. Dr. Cengiz Gebitekin

    Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavinin Rolü

    Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavinin Rolü

    Akciğer kanseri dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser tipi olmakla birlikte; kansere bağlı ölümlerin de en sık nedenidir. Tedavideki tüm gelişmelere rağmen beş yıllık genel sağ kalım oranı %12, ...

  • Op.Dr. Salih Şentürk

    KIKIRDAK AŞINMASININ EVRELERİ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ

    KIKIRDAK AŞINMASININ EVRELERİ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ

    Kıkırdak aşınması ( Kondromalazi), eklem kıkırdağının zamanla yıpranması ve bozulması durumudur. Bu durum genellikle yaş alma, aşırı kullanım, yaralanmalar veya genetik faktörler gibi nedenlerle or...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Nazal Polip

    Nazal Polip

    Nazal polipler yaklaşık %1-4 oranında görülen, kolay teşhis edilen, tedavisi son yıllarda oldukça ilerlemeler göstermiş olan, ancak nükslerinden dolayı hala bizi zorlayan bir patolojidir. Tarihçesi 4...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim