Kanser ölüm nedenleri arasında ikinci sırada
Dünya Kanser Günü dolayısıyla Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün çalışmalarından derlenen bilgilere göre, kanser, hem dünya hem de Türkiye'de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor.
Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, Türkiye'de ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor.
Kanserin başlıca risk faktörleri arasında tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi, meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi geliyor. Bu risk faktörlerinden kaçınma ve alınacak önlemler ile kanserlerin yüzde 30-50'ye yakını engellenebiliyor. Ayrıca erken tanı ve uygun tedavi sayesinde birçok kanserin de iyileşme olasılığı bulunuyor.
Tütün kansere bağlı ölümlerin yüzde 22'sinden sorumlu
Kanser gelişimi yönünden en önemli risk faktörü olan tütün kullanımı, kansere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 22'sinden sorumlu. Hangi yaşta olunursa olunsun tütün kullanımının bırakılması, kişinin yaşam kalitesi ve süresine olumlu katkılar sağlıyor.
Obezite ise kansere neden olmanın yanı sıra kanser tedavisine yanıtın azalmasına, hastalık seyrinin bozulmasına ve artmış ölüm oranlarına da yol açıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, sağlıklı kiloyu korumak ve fiziksel olarak aktif olmakla bağırsak, meme, rahim, yumurtalık, pankreas, yemek borusu, böbrek, karaciğer, safra kesesi kanserlerinin gelişim riski önemli ölçüde azaltılabiliyor. Günde 30-40 dakikalık yürüyüşler, liften zengin meyve sebze ağırlıklı beslenme gibi uygulamalarla kanser riskinin düşürülmesinin de mümkün olduğu belirtiliyor.
Ayrıca cilt kanserine karşı güneşte uygun şapka, gözlük, koruyucu giysiler ve güneş kremi kullanmak, kanserojen maddelere karşı özellikle bunun söz konusu olduğu meslek gruplarında çalışanların maske, tulum, eldiven gibi önlemleri alması kanseri önlemede önemli stratejiler arasında bulunuyor.
Türkiye'de ücretsiz kanser tarama programları yürütülüyor
Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca uygulanan Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için tarama programları yürütülüyor.
Ağırlıklı olarak birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında ücretsiz gerçekleştirilen bu taramalar, kanserin erken safhalarda yakalanması açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye genelinde 331 Kanser Erken Teşhis Merkezi var
Halihazırda 81 ilde toplam 331 Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) hizmet veriyor. Bakanlığın verilerine göre, 2020'de 3,5 milyon, 2021 yılında ise 4,5 milyon kanser taraması yapıldı.
Ulusal Kanser Tarama Programı'nın meme kanseri taramaları kapsamında 40-60 yaş aralığındaki tüm kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılıyor, iki yılda bir de mamografi çekiliyor.
30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA ve smear testi ile rahim ağzı kanseri taraması gerçekleştirilirken, kalın bağırsak taramaları için de 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılıyor, 10 yılda bir de kolonoskopi öneriliyor.
Kanser Randevu Sistemi uygulamaya alındı
Sağlık Bakanlığınca vatandaşların kanser taramalarına katılımını artırmak ve ücretsiz tarama hizmetlerinden daha fazla kişinin faydalanmasını sağlamak için Kanser Randevu Sistemi uygulamaya alınırken, bu sistem ile aile hekimleri hedef nüfuslarındaki kişileri arayarak taramaya davet ediyor. Kişilere ayrıca taramaların yapılabileceği merkezler konusunda da bilgilendirmede bulunuluyor.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, ileri tetkikler için ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor. Kanser teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yürütülüyor.
Öte yandan Sağlık Bakanlığınca 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla Çayyolu KETEM'de kansere karşı vatandaşlara yönelik bilgilendirme etkinliği düzenlendi.