•  Soru Sor

    Soru Sor

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)
    GGüvenlik Numarası.

  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com
  • Sağlık İletişim Platformu
  • Hakkımızda
  • ONLINE MUAYENEHANE
  • Videolar
  • Bu Test Nerede Yapılıyor?
  • İletişim

Sağlık

  • Makaleler
  • Sağlık
  • Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

  • Sağlık İletişim Platformu
  • 3428
  • Sağlık

Kenenin bilinmeyenleri: Zıplamıyor, uçmuyor ama KKKA dışında hastalık da taşıyabiliyor

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bir viral enfeksiyon ve kenelerden insanlara geçip ölümle seyredebiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş’ın aktardığına göre, Türkiye’de şu an ölüm oranı yüzde 2 ila yüzde 5 arasına gerilemiş durumda.

Dökmetaş, “Keneler sekiz bacakları olan, önde hortumu olan canlılar. Bu hortumlarını deriye sokuyorlar. Ayakları derinin içerisinde değil” diyerek, hekimlerin hortumlarını tutarak vücuttan çıkardığını söylüyor.

Hastalık yaz aylarında artıyor

Dökmetaş, hastalığın daha çok yaz aylarında görüldüğünü, kış aylarındaki soğukta kenelerin ağaç kovuklarına çekildiğini, yer altına gizlendiğini veya belirli bölgelere giderek ortamdan uzaklaştığını anlatıyor:

“Ahırlarda olabiliyor, hayvanların üzerinde yaşamlarını devam ettirebiliyor ama dış ortamda soğuk ortamda bulunmuyor ve ortamdan çıkıyor. Ortamın ısınmasıyla beraber sıcaklıkların 25 derecenin üzerine çıkmasıyla beraber ortaya çıkan keneler, aç olmaları nedeniyle yiyecek arıyorlar. Keneler kan emerek yaşayan canlılar. Hangi canlıyı bulursa ona tutunuyor ve onun kanını emerek yaşıyor.”

Prof. Dr. İlyas Dökmetaş

Vücuda nasıl girer, en fazla hangi bölgelerden tutunabilir?

Dökmetaş, ağaçların ve çalıların üzerine, dış ortama atılan kene yumurtalarının çoğaldığını ve gelecek bir canlıyı beklediğini belirtip şunları söylüyor:

“Keneler zıplamayan, uçmayan yaratıklar ama ağaç uçlarında, çalılarda bulunan keneler çevreden geçen canlının üzerine doğru kendisini bırakabilir ve ona tutunabilir veya bir piknik alanında çimenlerin üzerine uzanıp yatarsanız sizin nefesinizi hisseder, canlılığınızı hisseder size doğru gelir. Ya ayaklarınızdan ya saç derinizden ya kolunuzdan bir yerden vücudunuza doğru girer. Daha çok koltuk altı, kasık bölgesi, sırt bölgesi, ense bölgesi, saç bölgesi gibi bölgelere girer.”

Başka hastalıkları da taşıyabilir

Keneler tutunduğu bölgede acının hissedilmesini engelleyen bir enzim salgılıyor. Bu yolla hortumunu canlının vücuduna sokarak kanını emebiliyor. Dökmetaş, “Kendi vücudundaki sıvıları sizin vücudunuza verir” diyor.

Başlangıçta bir pirinç tanesi boyutunda olan kenenin zamanla bir nohut büyüklüğüne, bir fasulye veya barbunya büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Dökmetaş, şunları ekliyor:

“Doyduktan sonra kendini bırakabilir veya o sırada birisi onu çıkarmak isterse hortumu vücutta kalabilir veya kopabilir ama kendisi dış ortama atılır. Bu şekliyle kendi vücudunda bulunan onlarca hastalık etkenini, sadece Kırım Kongo Kanamalı Ateşi değil, başka hastalıkları da insanlara veya diğer canlılara verir.”

En çok kimler risk altında?

Dökmetaş, şöyle açıklıyor:

“Hayvanlarla ilgili olan mesleklerde çalışanlarda daha fazla görülüyor. Veteriner hekimler gibi, laboratuvar çalışanları gibi, silahlı kuvvetler mensupları gibi, orman işçileri gibi, piknik alanında çalışanlar veya pikniğe giden insanlar gibi, köyde çalışan hayvancılıkla uğraşan insanlar gibi gruplarda daha fazla görünüyor.”

Fotoğraf: AA

Nasıl önlemler alınabilir?

Dökmetaş, kenelerin kıyafetlerin üzerinden tutunmasının ve oradan uzun süre kan emip vücut sıvısını vermesinin beklenen bir durum olmadığını söylüyor. Tutunabilmesi için deriyle temas etmesi gerekir diye belirtiyor.

Ormanlık alanlarda pantolon paçalarının çorapların içerisine sokulmasının yanı sıra şunları öneriyor:

“Mümkün olduğu kadar dikkatli davranalım, dönüşte vücut kontrollerimizi yapalım. Çocuklarımızın çalıların arasına, ormanlık ortamlarda dolaşmasına çok fazla müsaade etmeyelim. Daha düzgün alanlarda piknik yapalım. Dönüşte mutlaka vücut kontrollerimizi yapalım. Geldikten sonra ateşiniz, halsizliğiniz genel durumda bozukluğumuz, kas eklem ağrıları gibi bulgularımız varsa Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olabilir, hekime başvuralım.”

Keneyi panikletmek, patlatmak ve yanlış önlemler

Dökmetaş, “Kene tutunmasından hemen sonra yakın bir sağlık merkezi varsa, doktor, hemşire, sağlık memuru gibi bir sağlık çalışanı varsa ona bildirim yapın. O çok kolaylıkla çıkarır keneyi. Oraya gidip o bölgeden onu çıkartmanız, o bölgenin bir alkolle temizlenmesi faydalı. Başlangıçta bazı kan değerlerine bakılmasında fayda var” diyor.

Keneyi öldürmenin, kenenin üzerine sigara ve alkol basmanın ise yanlış olduğunu belirtiyor.

Keneyi çıkarmaya çalışırken patlatılması, kanatılması veya kenenin paniklemesi halinde, kenenin vücut sıvılarının daha fazla içeriye gireceğini, daha fazla virüs yükü oluşturacağını söylüyor. Daha fazla virüs yükü oluşturması hastalığın daha ağır geçmesi demek.

İnsandan insana bulaşabilir

Dökmetaş, büyükbaş hayvanlardan ya da evcil hayvanlardan bulaşabildiği gibi insandan insana da bulaşabileceğini söylüyor:

“Hastalarımızdan hekimlere ve sağlık çalışanlarına bulaş ve sağlık çalışanlarının kaybedilmesi, vefatı söz konusu. Bu nedenle hastalığın ileri olduğu virüs yükünün yüksek olduğu dönemlerde, kanamaların olduğu dönemlerde, damlacık yoluyla da solunum yoluyla da cilt ve mukozalardaki harap olan deri ve ciltten geçiş söz konusu olabiliyor. Çatlaklardan geçiş söz konusu olabiliyor.”

Belirtiler neler?

Kanama ve ateşle seyreden bir hastalık olduğundan bahseden Dökmetaş, diğer belirtileri de sıralıyor:

“Neredeyse hastalarımızın yüzde 90’ında ateş var ve büyük bir oranında da kanama var. Bunun yanında baş ağrısı, halsizlik, kas eklem ağrıları, ciltte döküntüler, bazen kanamalar, yine cilt bölgesinde olan farklı kanamalar veya idrar yolundan olan kanamalar, kanlı balgam gibi kanamalar… Bunun yanında öksürük, karın ağrısı, ishal gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.”

Hastalığın en sık görüldüğü iller

Dökmetaş, şöyle açıklıyor:

“İklim, çevre, diğer faktörlerin de etkisiyle mikroorganizmanın ilk yuvalandığı kenelerin büyük popülasyonlara ulaştığı ve yayılımın daha fazla olduğu bölge başlangıçta Erzincan, Erzurum, Giresun, Sivas, Tokat, Çorum, Gümüşhane, Yozgat gibi bölgeydi ama daha sonra hastalık tüm ülkemize yayıldı. Fakat şu anda yine hastalığın yaygın olduğu daha fazla görüldüğü bölgeler bu bahsettiğim iller fakat diğer illerde de görülebiliyor.”

Tehlike devam ediyor

Dökmetaş, son iki yılda vakalarda artışlar görüldüğünü söylüyor ve artışın bazı sebeplerini sıralıyor:

“Bu artışın birkaç sebebi olabilir. Bir, sıcak geçen yaz ayları. Yağmurlu bir dönem arkasından kuru bir döneme doğru gidiş, yeteri kadar ilaçlamanın olmaması, hayvanlar üzerindeki ilaçlamaların yeteri kadar yapılmaması, insanların bazı tedbirleri elden bırakması gibi faktörler olabilir.”

Kotler Impact Türkiye
Kotler Impact Türkiye

Doktorlarımızdan

  • Prof. Dr. Alpin Güneri MD MSc

    Meniere Hastalığı

    Meniere Hastalığı

    MENİERE HASTALIĞININ GÜNCEL TANI VE TEDAVİSİMénierè hastalığı (MH), 15-150/100.000 sıklıkta görülür. Genelde 40 yaş civarında ortaya çıkar. Kadınlarda biraz daha fazla sıktır. Olguların % 10’...

  • Prof. Dr. Erdem Yeşilada

    Doğanın hediyesi; Bal ve kovan ürünleri sağlığımız için ne kadar yararlı?

    Doğanın hediyesi;  Bal ve kovan ürünleri sağlığımız için ne kadar yararlı?

    Bahar aylarında gazetelerde bu yıl dünya genelinde arıların toplu şekilde öldüğünü bildiren haberler çıktığında “artık bal da bulamayacağız” diye düşünerek çok üzüldüm. Şüphesiz beni...

  • Prof.Dr. Hakan Alagözlü

    Karaciğer neden önemli?

    Karaciğer neden önemli?

    Karaciğer, vücudumuzdaki en büyük iç organlardan biridir ve birçok önemli işlevi yerine getirir. Sindirim sistemi içinde yer alan karaciğer, metabolik faaliyetlerin düzenlenmesi, toksinleri...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    GIRTLAK KANSERİ AMELİYATI DELİKSİZ YAPILABİLİR Mİ?

    GIRTLAK KANSERİ AMELİYATI DELİKSİZ YAPILABİLİR Mİ?

    GIRTLAK KANSERİ, HAYATI TEHDİT EDEN CİDDİ BİR HASTALIKTIR. GIRTLAK KANSERİ, ERKEN EVREDE YAKALANDIĞINDA, TEDAVİSİ YÜZ GÜLDÜRÜCÜR. EN İYİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNDEN BİRİ, AMELİYATTIR. ESKİ YILLARDA TÜM HAS...

  • Prof. Dr. Esra Eryaman

    Rinoplasti ve duygusal dinginlik

    Rinoplasti ve duygusal dinginlik

    Rinoplasti operasyonuna karar verirken psikolojik olarak dingin bir ruha sahip olmak kişinin stresini azaltır, ameliyatı yapan hekimi rahatlatır ve ameliyatın başarısı yükseltir. Çevresel olarak ai...

  • Doç. Dr. Ali Kılıç

    Onkolojik Cerrahi Nedir?

    Onkolojik Cerrahi Nedir?

    Onkolojik cerrahi, kanser hastalığının tedavisinde kullanılan cerrahi bir dalıdır. Amacı, kanserli hücreleri vücuttan çıkarmak veya kontrol altına almak, kanserin yayılımını engellemek veya ...

  • Prof. Dr. Bülent Hacıhamdioğlu

    Çocukluk Çağı Obezitesi

    Çocukluk Çağı Obezitesi

    Çocukluk Çağı Obezitesi: Sık yapılan HatalarÇocukluk çağı obezitesi, günümüzde giderek artan bir sorun haline gelmiştir. Bu durum, sadece fiziksel sağlığı değil, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimini...

  • Prof. Dr. Nilda Sütay Süslü

    DİL KANSERİNDE SIK SORULAN SORULAR

    DİL KANSERİNDE SIK SORULAN SORULAR

    DİL KANSERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?En sık kullanılan tedavi şekilleri aşağıdadır:CERRAHİ: Kanserin ameliyatla çıkarılması işlemidir. Bu ameliyat sırasında, boyunda sıçrama ihtimali olan lenf bezeleri de...

  • Prof. Dr. Ahmet Emre Süslü

    SORU CEVAPLARLA HORLAMA

    SORU CEVAPLARLA HORLAMA

    SORU 1: Uyku apnesi ve horlamanın farkı nedir?CEVAP: Uyku apnesi hastalığında, uyku sırasında tekrarlayan şekilde solunum kesilir ya da azalır. Horlama ise solunum olayları görülmeksizin üst havayol...

  • Prof. Dr. Erdem Yeşilada

    Apiterapi Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

    Apiterapi Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

    Bal, çok iyi bir yara iyileştirici ve antibiyotik etkiye sahiptir. İçeriğinin yaklaşık %90'ı şeker bileşimi olmasına rağmen ,bu etkiyi içerisinde çok düşük oranlarda bulunan polifenolik bile...

facebook

Sağlık İletişim Platformu

Sağlığınız için herşey

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Bülent Ergan
Editör
Zafer Karaca
İletişim: 0850 532 5 236
(CEO)Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır.Sağlık İletişim Platformu harici linklerin sorumluluğunu almaz.

İrtibat Bilgileri

  • Marmara Teknopark Tübitak Gebze Yerleşkesi, 41400 Gebze/Kocaeli
  • 0850 532 5 236 (CEO)
  • info@saglikiletisimplatformu.com

Bülten Aboneliği

    Kişisel verilerin korunması kanununu okudum anladım (KVKK)

    saglikiletisimplatformu.com 2025, All Rights Reserved

    • Hakkımızda
    • ONLINE MUAYENEHANE
    • Videolar
    • Bu Test Nerede Yapılıyor?
    • İletişim