Sırası gelenlerin COVID-19 aşısı yaptırması hayati önem taşıyor
Koronavirüs vakalarında son günlerde belirgin bir artış yaşanıyor. Virüsün mutasyona uğramasıyla hastalık daha da bulaşıcı hale geldi. Salgını bitirmenin yolu aşılamadan geçiyor. Türkiye’de aşılama çalışmaları ocak ayından bu yana aşamalar halinde yapılıyor. Dünyada aşılama yapan ülkeler arasında Türkiye üst sıralarda bulunuyor. Bugüne kadar 20 milyona yakın aşı yapıldı.
Aşılama çalışmalarında sıra giderek alt yaş gruplarına doğru geliyor. Bu yapılırken öncelik sırasının başında olan 65 yaş üstü grupta aşı yaptırmayanlar göze çarpıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 65 yaş üstü kişilerin yüzde 23,6’sının tanımlandığı halde aşı yaptırmadığını ifade etti. Oysa ki araştırmalar, aşılama yapıldıktan sonra 65 yaş üstü kişilerde vakaların, yarı yarıya azaldığını ortaya koyuyor.
Aşı olmayanların büyük pişmanlığı
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Aydın, aşılamanın ne kadar önemli olduğunu şöyle anlatıyor:
“Şu an çok kötü bir hastalıkla karşı karşıyayız. Ölümcül bir hastalık. Bizim de yaşı nedeniyle aşı yaptırmaya hak kazanmış ancak buna rağmen yaptırmamış, yatan hastalarımız var. Ben onlara sorduğumda aşı yaptırmadıkları için pişman olduklarını dile getiriyorlar. Bu pişmanlığı yaşamamak için aşı hakkı olan herkesin bir an önce aşı yaptırması lazım. Koronavirüse karşı en etkin korunma yolu aşı.”
“Aşı yaptırmamız lazım, başka yolu yok”
Aşılar hakkında kulaktan dolma bilgiler ya da sosyal medyada çıkan bazı söylentiler kafa karışıklığına sebep olabiliyor. Bunları ciddiye alan bir kesim, aşının olası yan etkilerinden çekindiği için geri adım atıyor. Bu noktada Doç. Dr. Mehtap Aydın’a kulak vermek gerekiyor:
“Sinovac aşısının bir kısım çalışması bizim merkezimizde oldu. Ben de yardımcı araştırmacı olarak görev aldım. Yan etkiler oldukça düşük. Bildiğimiz, sürekli çocuklara veya yetişkinlere yapılan aşılarla karşılaştırdığımızda çok bariz yan etkiler görmüyoruz.”
“İnsanların kafasındaki soru işareti, bunun henüz yeni bir aşı olmasıyla ilgili olabilir” diyen Doç. Dr. Aydın, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“COVID-19 olmaktansa aşı olmayı tercih ederim ve ilk aşı yaptıranlardanım. Aileme yaptırdım, çevreme de öneriyorum. Bütün doktorlar bu konuda çok duyarlıyız. Herkese de öneriyoruz. Aşı yaptırmamız lazım, başka yolu yok.”
Aşılanan grupların hastaneye yatış oranı azaldı
Son günlerde artan vaka sayıları endişe yaratıyor. Doç. Dr. Aydın, “Yeni dalgadaki bulaşıcılığı çok yüksek olan varyantlarla bir pik dönemi yaşıyoruz” diyor ve devam ediyor:
“Virüs çok hızlı bulaşabiliyor ama aşı bulaşmayı önleyebiliyor. Hastaneye yatışı ve ağır enfeksiyon geçirmeyi büyük oranda etkiliyor. COVID-19’un direkt bir tedavisi ya da ilacı yok şu an. Yakalanmamak için aşı olmak gerekiyor.”
Aşı olan grupların kliniklerdeki yatış oranının azalması eldeki çok önemli bir veri. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının hastanede yatanlar içindeki oranının yüzde 3,1’den yüzde 0,78 gerilediğini ifade etti. Entübe vakalarda da oran yine azaldı. Öyle ki entübe vakalar içindeki 65 yaş üstü vatandaşların oranı yüzde 71’den yüzde 54,4’e indi. Sağlık çalışanlarının oranı da yüzde 1,1’den 0,15’e kadar geriledi.
COVID-19 geçirenler 6 ay sonra aşı yaptırabiliyor
Türkiye’de aşı 28 gün arayla iki doz halinde yapılıyor. İlk doz aşı yapıldıktan sonra, koronavirüse yakalananlar da olabiliyor. “Bu hastalar ikinci doz aşıyı yaptırmalı mı?” sorusu son günlerde merak edilen bir başka konu. Doç. Dr. Aydın konuyla ilgili olarak şu şekilde konuşuyor:
“Aşılar mikroorganizmalara karşı kişileri korumak için yapılıyor. Bu kişiler enfeksiyonu kapmışsa artık koruyuculuğu kalmıyor. Ancak altı ay sonra tekrar aşı yaptırabiliyorlar. Çünkü enfeksiyonu geçiren kişilerin altı ay boyunca biraz da olsa antikorları olacağı düşünülüyor. O süre bitince aşılanıyorlar.”