İlklerin doktorları başarıdan başarıya koşuyor
Onların nakil serüveni, 2010 yılında Türkiye’nin ilk kol nakliyle başladı. Ardından kadavradan rahim nakli ve yüz nakliyle devam etti.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan bugüne kadar birçok ilke imza attı.
Dünyada, kompozit doku naklinde 3 farklı türün yapıldığı başka merkez yok. Bu başarı, onların bugüne kadar gerçekleştirdikleri sayesinde.
Özkan çifti bugüne kadar neler yaptı?
Kollarını kaybeden Cihan Topal’ın hayatını değiştirdiler, 2010’da çift kol nakli yaptılar.
Ardından, 2011’de dünyanın ilk başarılı rahim nakline imza attılar. Bu nakil daha önce Suudi Arabistan’da yapılmıştı ancak başarısız olmuştu.
Derya Sert, nakil yapıldığında 23 yaşındaydı ve rahmi olmadığı için hamile kalamıyordu. 4 Haziran 2020’de bebeğini kucağına aldı ve adını da Ömer Özkan koydu.
2012 yılında ise Türkiye’nin ilk yüz naklini yaparak bir hastaya daha umut oldular. Çift, bugüne kadar 5 yüz nakli, 4 çift kol nakli, 1 tane de rahim nakli gerçekleştirdi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, aslında nakil süreçlerinin hemen başlamadığını, zaman aldığını söyledi.
"Teker teker çıkmanız gerekiyor. Birden yüz nakli yapmak çok da kolay bir şey değil. Öncesinde bazı şeyleri başarmanız gerekiyor ki siz buna kendinizi inandırın ve Sağlık Bakanlığını inandırın. Biz önce birfingler verdik, yapabileceğimizi anlattık. Bu süreç çok da kısa sürmedi, uzun bir süreçti. Başarılı olduğumuz için de devam ettik. İlk olması vesilesiyle literatüre giriyorsunuz bu çok farklı, güzel bir duygu. Bunun için de çok emek verdiğimizi söyleyebilirim."
Nakledilen organda bir canlının yaşamını sürdürebilmesi heyecanlandırdı
Prof. Dr. Özlenen Özkan, onu en çok etkileyen nakil işlemini de ise şöyle anlattı:
"Derya’nın ve bizim bir emeğimiz var. Çok denedik, yanıldık. Yanıldığımız zaman bir sürü şey öğrendik. Bir sürü teknik geliştirdik o süreçte, ondan sonra zaten rahim nakli başarılı hale geldi. Literatüre de katkımız olacak o anlamda. Nakledilen bir organda bir canlının yaşamını idame ettirebilmesi fikri gerçekten beni çok heyecanlandırıyor. Çok farklı duygular yaşattı ve çok özeldi benim için. O kadar çok ki rahim nakliyle ilgili başvuru. Şu an beklediğimiz mevzuatın daha çıkmamış olması."
Salgın sürecinde nakil işlemlerine ara verdiklerini söyleyen Özkan, "Bunları canlıdan almanız söz konusu değil. O anlamda kadavraya bağımlıyız. Kadavrada da COVID-19 olup olmayacağını tespit etmek çok da kolay olmuyor. COVID’li bir şey transfer ederseniz, o zaman hayatını kaybeder hasta. Bir süre beklemek durumunda kaldık, aşının da etkili olmasıyla biraz daha hızlanacaktır süreç" dedi.