Bilim Kurulu Üyesi'nden sahte içki uyarısı: 30 saat fark edilmiyor
Evde alkollü içki üretimi son günlerde gündemde. Yapım malzemelerini internetten, bazı içki büfelerinde hatta aktarlardan bile bulmak mümkün oluyor.
Alkol satışının yasak olmasına rağmen el altından satan dükkanlar bulunuyor. En kolay yöntem ise internet satışı. İnternette yapım videolarında, alkollere, çeşit çeşit alkollü içki tarifine kadar bulmam mümkün.
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, evde yapılan alkollü içkiler için uyarıyor, “Alkollü içki üretiminde etil alkol de metil alkol de kullanılabilir. Eğer rutin ticarette kullanılan etil alkol kullanılıyorsa burada da dozlama yapmak zor olacağından yüksek dozdan dolayı insanlar hayatını kaybedebilirler.
Söylediğim bulguların tamamı rutin yani ticari olarak satılan alkolle de söz konusu olabilir. Sadece metil alkolün farkı bunun çok daha çabuk ve çok daha küçük dozlarda karşımıza çıkması. O yüzden vatandaşlarımızın kendi alkollü içeceklerini üretmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
Vatandaşlar da sahte içki kullanmanın, evde içki yapımının doğru olmadığını savunuyor.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, alkol türlerinde, zehirlenme belirtilerine kadar değerlendirmelerde bulundu.
Zehirlenme belirtileri
Prof. Dr. Necmi İlhan, “3 tip alkolümüz var ama bir tanesi rutinde kullanılan etil alkol, ticareti yapılan, bir tanesi metil alkol, metanol kaçak kullanılan diğeri de etilen glikol cam antifrizlerinde kullanılan. Kişiler nasıl anlayabilir metanol zehirlenmesi olduğunu? Aslında çok da anlaşılabilir bulguları yok çünkü bu hastalığa özgü bulguları yok. En önemlisi öykü yani kısa zaman öncesinde alkollü içki tüketmiş olmak ve bunun da şüphe edilen bir yerden temin edilmiş olması. Şüphe edilen yerler; kişinin kendi ürettiği olabilir, dışarıdan bir yerden almış olabilir ya da gittiği bir sosyal alanda kendisine servis edilen olabilir, buna dikkat etmek gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. İlhan, başlangıçta sarhoşluk evresi ve mide ağrısının ilk saatlerde olduğuna dikkat çekerek, zehirlenmenin belirtileriyle ilgili şunları kaydetti:
“Gastrit dediğimiz gibi bir şeyden rahatsız oluruz, midemizde bir ağrı hissederiz. İlk birkaç saatte böyle bir durum söz konusu oluyor. Daha sonra 3 ile 30 saate varan asemptomatik dönem, bulgusuz olan dönem geçebiliyor çoğunlukla. Bu dönemde maalesef metanol tüm vücuda nüfuz ediyor, tüm vücut içerisinde bulunuyor.
Evre 3 dediğimiz dönem ise bu 30 saatten sonra başlayan kabaca 24 saat, 1 günden sonra başlayan bulgular ki; burada ise çok ciddi bir halsizlik baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları, çift görme, bulanık görme, alanda kar yapmış gibi, tipi varmış gibi görme özellikle tipiktir.
Renk saptama değişiklikler, yine aynı idrarda formaldehit kokusu olması, karın ağrısı, kusma, ishalden komaya kadar giden bir süreç yaşıyoruz. Ama bu noktaya geldikten sonra geri dönüş biraz zor gibi gözüküyor.
Genelde geri döndürülmeye çalışılıyor ama hastalarımız doz çok yüksek alındığında, metil alkolün daha az dozda alınmasına rağmen etil alkole göre daha fazla etki yaptığından maalesef hastalarımızı çok da kurtaramıyoruz. Nihayetinde komadan sonra kalp yetmezliği ile şoka, ölüme kadar giden bir durum söz konusu olabiliyor. Etilen glikolde ise yine benzer bulgular olabiliyor ama burada daha erken bulgular ortaya çıkabiliyor.”
"Kendi alkollü içeceklerini üretmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum”
Prof. Dr. İlhan bundan korunmak için yapılması gerekenler konusunda ise, “Bugün alkolün zararlarını hepimiz biliyoruz, toksik etkilerini hepimiz biliyoruz. Doğrusu alkol kullanmamak ama vatandaşların alkol kullanma yönünde bir tercihi varsa, mutlaka bildikleri marketlerde, bildikleri restoranlardan bu gereksinimlerini gidermeleri doğru bir yaklaşım olacaktır. Alkollü içki üretiminde etil alkol de metil alkol de kullanılabilir.
Eğer rutin ticarette kullanılan etil alkol kullanılıyorsa burada da dozlama yapmak zor olacağından yüksek dozdan dolayı insanlar hayatını kaybedebilirler. Söylediğim bulguların tamamı rutin yani ticari olarak satılan alkolle de söz konusu olabilir. Sadece metil alkolün farkı bunun çok daha çabuk ve çok daha küçük dozlarda karşımıza çıkması. O yüzden vatandaşlarımızın kendi alkollü içeceklerini üretmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Hastaneye gitmek gerekiyor
Prof. Dr. İlhan, tedavi konusunda ise, “Tedavisi açıkçası vatandaşın kendisinin yapabileceği bir şey değil. İvedilikle bir yataklı tedavi kurumuna gitmek gerekiyor yani 2. basamak, 3. basamak sağlık kuruluşlarına gitmek gerekiyor. En önemlisi öyküde şüpheli bir durum söz konusuysa ve gittikleri yerde de vatandaşlarımızın hemodiyaliz veya yoğun bakım şartları dahi gerekebilir çünkü hastalık çok ağır gidiyor.
Özellikle alkol zehirlenmelerinin tüm türlerinde kişi kusturulmaz, toplumda yanlış bir algı var, kusturulmaması gerekiyor. Tedavi de tamamen ‘çay iç geçer, yoğurt ye geçer, suyu bol içi geçer’ diye değil, tamamen tıbbi koşullarda yatarak tedavinin sağlanması gerekiyor. Vatandaşın kendisinin yapabileceği bir şey yok, şüphe ettiyse ve mutlaka bir yataklı tedavi kurumuna başvurması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kullanılmış alkol şişelerinin imha edilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, "Camlar iyi bir geri dönüşüm malzemesi, hem ülkemize katkısı olacaktır camların geri dönüşüm malzemesi olması, hem de tekrar şişelerin doldurulması engellenecektir. Bunun da mücadelede iyi bir yol olduğu kanışımdayım.” dedi.
Prof. Dr. İlhan, evde üretilen alkollü içkiler konusunda ise şunları söyledi:
“Dün ve bugün baktığımızda neredeyse koronavirüsten hayatını kaybeden kadar vatandaşımız hayatını kaybetti. Üretilen sahte alkollü içeceğin dağıtılmasıyla ilgili. Muhtemelen bir kanal vefatların olduğu yerlere ya da tek bir yerde olduysa oraya o kanaldan içkiler gittiği için orada karşımıza çıkıyor.
Senede 2-3 kez bunu gözlemliyoruz. Maalesef kaçak alkol kullanımı yani metanol kullanımı sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımız oluyor. Mevsimsel bir özelliği de yok ama genelde bir hafta sonu sonrasında cuma-cumartesi-pazar gibi sosyal etkinliğin daha olduğu bir zaman dilimi içerisinde genelde oluyor.
Hafta başlarında daha çok oluyor bugüne kadar olan alkol zehirlenmelerine baktığımızda. İçişleri Bakanlığının bu konuda bir çalışması var, bu tip ürünlerin yasaklanması konusunda. Bakkalda bunları yapacak aparatların satılması, bunların engellenmesi yoluyla, yasaklanması yoluyla, bir mevzuat düzenlemesi ve ondan sonra belediyelerin sıkı denetim yapmasıyla çok rahatlıkla bu sorunun üstesinden gelinebilir. Vatandaşlarımızın da bilinçli olması gerekiyor; bunun zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz, hele ki kaçak içkinin zararlı olduğu herkes tarafından biliniyor.”
"Herkes dozajını tutturamaz"
Vatandaşlar sahte alkolün ve evde alkollü içki yapımının doğru olmadığını savunuyor, evde üretilen alkolde dozaj tutturmanın da zor olacağını belirtiyorlar.
Saadettin Altınoluk, “Daha iyi diyerek içiyorlar ama ne kadar biliyor yapan, ne kadar anlıyor. Bence en iyisi orijinalidir. Tehlikelidir, içiyorsa az içsin, orijinalini içsin, her şeyin orijinali” dedi.
Dastan Ertan da “Televizyondan duyuyoruz, gördüğümüz yok. Zaten evde yapılan tehlikeli, devletin fabrikasından çıkıyorsa, üzerinde kağıdı olursa onu al. Ama devletin haberi yok ben gitmiş bir güzel yapmış satmışım zehirin zehir, içilir mi? Almasın akıl var” diye konuştu.
Sefer Kurt, “Zararlı tabii, herkes tutturamaz ki dozajını. Bizim Karadeniz’de olmaz o” dedi.