Kirli hava hastalıklara davetiye çıkarıyor
Türk Toraks Derneğinden "Dünya Çevre Günü" dolayısıyla yapılan açıklamada, COVID-19 salgını ve çevre konusu ele alındı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Dr. Nilüfer Aykaç, dünyada her 10 kişiden 9'unun kirli hava soluduğunu belirterek, "Bu sağlıksız havanın solunmasının solunum, kalp-damar ve akciğer kanseri gibi hastalıklara yol açtığı, özelikle çocuklar, yaşlılar, yoksullar ve hastaların daha çok etkilendiği bilinmektedir. Hava kirliliği, solunum yollarına hasar vererek solunum sistemimizin savunmasını bozmakta, virüslerin akciğere ve vücudumuza geçerek hastalık yapmasını kolaylaştırmaktadır." dedi.
COVID-19 salgınında hava kirliliğinin viral enfeksiyonlara bağlı ölümleri arttırarak pandemilerin yarattığı yıkıma katkı sunacağını ifade eden Aykaç, şöyle devam etti:
"Çalışmalar göstermiştir ki hava kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayanlarda daha sık solunum yolu enfeksiyonları gelişmektedir. Özellikle aerodinamik çapı 2,5 ve 10 mm'den daha küçük partiküller, kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2), karbon monoksit (CO) ve ozon (O3) gibi kirleticiler solunum yollarını olumsuz biçimde etkileyerek virüs enfeksiyonlarına karşı olan duyarlılığı ve hastalığın şiddetini arttırmaktadır. Çin'de yapılan bir çalışmada PM2.5, PM10, NO2 ve O3 düzeylerindeki artışın COVID-19 hastalığı gelişme riskini 1,76-6,94 kat arttırdığı saptanmıştır. ABD'de yapılan başka bir araştırmada ise PM2.5'de her 1 mikrogram/metreküp artışı ile COVID-19'a bağlı ölümlerin yüzde 15 oranında arttığı tespit edilmiştir."
Derneğin Genel Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram da kayıpların olduğu COVID-19 pandemisinde bu günü önemsediklerini dile getirerek, insanlığın son 6 aylık sürede COVID-19 pandemisiyle boğuştuğunu, daha önce de SARS-Cov ve MERS-Cov salgınlarında insanların öldüğünü belirtti.
Bu salgınlar ve pandeminin zoonotik hastalıklara yönelik başka bir bakış açısını getirdiğini belirten Bayram, "Dünyada ve Türkiye'de uygulanan üretim ilişkileri, neoliberal politikalar, yerküre kaynaklarını sorumsuzca sonuna kadar tüketerek ekosistem üzerinde geri dönülmesi çok zor bedeller yaşatmaktadır. Artan nüfusla birlikte endüstriyel tarım, endüstriyel hayvancılık nedeniyle toprağın insan odaklı kullanımı, diğer türlerin yer değiştirmesine, yok olmasına neden olmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Hava kirliğindeki geçici azalmanın iklim krizinde olumlu bir etkisi yok"
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır ise dünyanın çeşitli bölgelerinde hava kirliliğinde görülen geçici azalmanın iklim krizi üzerine olumlu herhangi bir etkisinin olmadığını söyledi.
Dünyanın doğal yaşam dengesi bozulduğunda ufacık bir virüsün hayat için nasıl bir tehdit oluşturabileceğinin yüzbinlerce kayıpla görüldüğüne işaret eden Çalışır, şunları kaydetti:
"İklim krizi kendisini artık sadece iklimsel anomalilerle değil, zoonotik kaynaklı pandemilerle de göstermektedir. Hiç kuşkusuz SARS-CoV-2 sadece ölümlere yol açmakla kalmadı, ekonomik, siyasi ve sosyolojik etkileriyle de küresel çapta pek çok taşı yerinden oynattı. Buradan en büyük olumsuz payı kırılgan gruplar, yoksullar almaktadır. Türk Toraks Derneği, ekolojik felaketlerin yaygınlaşıp sıradanlaştığı ve dünyanın geleceğini tehdit ettiği bu dünyada, insanı ve insansız doğayı birbirinden ayrı ele almanın ya da birisini diğerinin içinde eritip yok etmenin doğru bir bakış açısı olmadığını düşünmektedir. Gezegenimizin dört bir yanında doğadan yana yeni bir dünya düzeni arayışlarının olmasını, fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerjilerin almasını istiyoruz. Tüketim odaklı olmayan ve ekosisteme saygılı bir yaşam örmenin en temel yapı taşı olduğunu biliyor ve bu konuda üzerimize düşecek her türlü katkıyı vereceğimizi taahhüt ediyoruz. COVID-19'dan çıkarabileceğimiz tek kazanım bakış açımızı, değerlerimizi ve nihayetinde zihniyetimizi değiştirmek olmalı. Çocuklarımıza bırakacağımız en iyi miras, yaşanılabilir bir dünyadır. Hayat nefesle başlar, ama biz nefes alamıyoruz."