Bilim Kurulu üyesinden 'gerekli değilse acil servisleri kullanmayın' çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgın hastanelerinin sayılarını 1 Haziran'dan itibaren azaltarak, hastanelerin hasta kabulüne ve normal işleyişine başlayacağını açıklamıştı.
Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Demircan, hastanelerde normalleşme süreci için hazırlıkların yapıldığını belirterek, vatandaşlara çok gerekli değilse acil servislerin aşırı kullanılmaması uyarısı yaptı.
Bilim Kurulu Üyesi de olan Demircan, koronavirüs salgını nedeniyle maske ve mesafeli hayatın bir süre devam edeceğine dikkat çekerek, "Maskesiz hastaneye gelmeyeceğiz, hastanelerde refakatçi sayısını azaltacağız. Çalışanlarımız kendi koruma önlemlerini alacaklar. Bekleyen hastaların ameliyatları, tedavileri başlayacak. Her hastane normalleşme için çalışıyor. Hem sağlıkçılara hem de halkımıza iş düşüyor. Sağlıkçılarımız, daha seyrek randevular ile insanları bir arada enfekte etmemeye, bekleme salonlarını kalabalıklaştırmamaya özen gösterecek" dedi.
"Yüzde 50'si aşırı kullanan insanımız"
Prof. Dr. Demircan, koronavirüs döneminde hasta sayısının normalin dörtte biri oranına düştüğünü söyleyerek, şöyle konuştu:
"Normalde Türkiye'de hasta popülasyonu veya hastaneye başvurması gereken bunun yarısı diye tahmin ediyoruz. Diğer yarısı, yani yüzde 50'si aşırı kullanan insanımız. Acil servislerdeki dolulukları görüyordunuz. Şu an çok düşük, koronavirüs öncesi dönemde çok yüksek. Bunun ortasını bulmak gerek. Hastanelerimizi gerekiyorsa, çok elzemse kullanmak, değilse kullanmamak lazım. Halkımız çok gerekli değilse acil servislerimizi aşırı kullanmasınlar. İhtiyaçları varsa hiç çekinmeden gelsinler, bunu başta belirtiyoruz."
"Gerçekten ihtiyacı varsa gelmeli"
Prof. Dr. Demircan, önce aile hekimlerine gidilmesi gerektiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Basamak basamak gidelim. Lütfen bunu Türkiye'ye yerleştirelim. Böyle olursa hem hekimlerimizin hem de hastalarımızın işi daha kolay olacak. Bu aile hekimlerimizde başlanır. Orada çözülemeyen bir durum varsa bunun ikinci basamağı hastanelere gitmek. Buralarda çözülemeyen, gerçek anlamda uzman hoca ihtiyacı varsa eğitim araştırma hastaneleri, şehir hastaneleri ve üniversite hastanelerine gidilmeli. Biz çoğunlukla tersten gittiğimiz için üniversiteler, eğitim araştırma hastanelerinde çok kalabalık oluşturuyoruz. Gereksiz tetkikler, tekrar tekrar tetkik yapmak zorunda kalıyoruz. Ülke için zor, sağlık çalışanı, hasta için zor. Halkımız çok konuda anlayış gösterdi. Bundan sonra da optimum düzeyde, gerçek ihtiyacı varsa gelmeli yoksa ileri dönemde randevu oluşturabilir. Bu konuda halkımızdan duyarlılık istiyoruz."
"Çocuk aşıları ihmal edilmemeli"
Koronavirüs salgını sürecinde bazı kişilerin çocuklarının aşılarını ihmal ettiğini belirten Prof. Dr. Demircan, şunları anlattı:
"Koronavirüs gelince herkes bir refleks olarak çekildi. Böyle olunca insanlar çocuklarını da zamanı gelmiş kızamık, kabakulak, tüberküloz aşılarına götürmedi. Kızamık, kabakulak, tüberküloz var bunlardan korunmamız lazım. Bunun en iyi yolu da aşı. Tedbirli gidelim, maskeli gidelim, randevuyla gidelim, zamanında olan aşılarımızı olalım ki ekstra bunlar gelmesin. Bir hastalıkla, iki hastalıkla mücadele etmek daha zor olur. Hem aşı yapılan merkezler, hastaneler daha çok tedbir aldı. Çocuklar daha avantajlıyken gelip, aşılarını yaptırırsak daha ağır hastalıklara maruz kalmazlar."
Kan bağışı çağrısı
Prof. Dr. Demircan, kan bağışının öneminden de bahsetti, "Koronavirüsten dolayı hastalar kan bağışından çekildiler. Hastanemize çadır kurduk, hastanenin içine girmeden orada bağış yapabilsin diye. Tedbirler arttı, bütün önlemleri aldık. Hastanelerin ve Kızılay’ın kan bankaları güvenli yerler. Bir vatandaşlık görevi olarak kan bağışı yapmamız lazım. Bir kandan üç tane kan ürünü elde ederek, 3 kişiye hayat verebiliyoruz. Kan tam anlamıyla ilaçla yerine koyulacak bir ürün değil. Lütfen hepimiz kan bağışında bulunalım. Stoklarımızı doldurmakta fayda var, şimdi tam zamanı" dedi.
"Hiçbir beklenti gözetmeden çalıştılar"
Koronavirüs sürecinde sağlık çalışanlarının canla başla çalıştığını anlatan Prof. Dr. Demircan, şunları söyledi:
"Koronavirüs Türkiye’ye girince herkes seferber oldu. Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, bakan yardımcılarımız, Bilim Kurulu önder oldu, rehberler oluşturuldu. Sağlık çalışanlarına sorgusuz sualsiz nöbet yazıldı, herkes koruyucu önlemler alarak nöbetine geldi. Maske yüze oturmuş, iz çıkarmış, tulum giymiş, su geçirmez olduğu için içinde terlemişsiniz. Bu şekilde hiçbir beklenti gözetmeden çalıştılar. Nasıl bir savaşta asker gidip savaşıyorsa enfeksiyonla savaşmak da sağlık çalışanlarının işi diye düşünüp, bu bilinçle girdiler."