Sosyal mesafeli yüzme dönemi başlıyor
Ağırladığı turist sayısı bakımından "turizmin başkenti" olarak nitelendirilen Antalya'nın gözbebeği Konyaaltı Sahili'nde, yeni sezon için Covid-19 tedbirleri kapsamındaki çalışmalar sürüyor.
Plajda başlatılan pilot çalışmada kumsala aralarında 1,5-2 metre mesafe bırakılarak, 9 metrekarelik özel alanlar oluşturuldu. Şezlong ve şemsiyeler de sosyal mesafe kuralına göre yerleştirildi, engelliler için özel alanlar hazırlandı. Giriş ve çıkış noktalarının ayrı düzenlendiği, yönlendirme levhalarının asıldığı sahilde, yerli ve yabancı turistlerin girişe asılan 10 maddelik kurallara uyması isteniyor.
Ortak kullanım alanlarında maske takmanın zorunluğu olduğu sahilde, vatandaşın talebine göre oluşturulacak ikili, üçlü veya beşli şezlonglar her kullanımdan sonra dezenfekte edilecek.
Plajda, salgının yayılmasını önlemek amacıyla sigara içmek kısıtlandı. Şezlong kiralamak yerine isteyen, tahtalar çakılarak, halatlar yardımıyla oluşturulan bölümlere kendi havlusunu sererek, şemsiyesini açarak, buralarda güneşlenebilecek.
Kumsalda çıplak ayakla yürünemeyecek
Tuvaletlere sensörlü kapıların, fotoselli muslukların ve temassız sabunlukların takıldığı, çoklu yerine tekli duş ünitelerinin monte edildiği plajda, denizde yüzmek için de tedbirler alındı.
Vatandaşın sağlığı için her türlü tedbirin alındığı sahilde, kumsalda çıplak ayakla yürümek yasaklandı. Tatilciler, denize girene kadar terliklerini ayaklarından çıkaramayacak.
Ziyaretçiler sadece sahili kullanırken değil, denizde yüzerken de aralarında 1,5-2 metre mesafe koyacak. Mesafeyi ihlal edenler, kulelerdeki cankurtaranlar tarafından uyarılacak.
Sahilin yanında yer alan oturma alanları da yeniden düzenlendi. Çimlerin bulunduğu noktalara saksılardaki çiçeklerle kalp şeklinde "sosyal mesafe" alanları oluşturuldu. Vatandaşlar, bu alanlarda dinlenebilecek.
Kıyıda sınırlar oluşturulacak
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Antalya Mavi Bayrak Koordinatörü Lokman Atasoy, kontrollü normalleşme sürecinde insanların sağlığının korunması için sahilde pilot çalışma yapıldığını söyledi.
Bu yıl için yavaş turizmi öneren Atasoy, kıyılardaki yoğunluğa karşı herkesin gelişi güzel oturmaması için sınırların oluşturulacağını dile getirdi.
Söz konusu sınırlar içerisinde ziyaretçilerin kalmasının sağlıkları için önemli olacağına işaret eden Atasoy, deniz için de çalışma yaptıklarını, teknolojik imkanlardan faydalanmak istediklerini aktardı.
Atasoy, deniz alanında yüzme alanları sınırları içerisinde iki veya üçer metrelik mesafeyi korumak gerektiğini belirterek, "Cankurtaranlarımız, suyun içinde sosyal mesafenin nasıl korunması gerektiğine dair özel eğitim alacak. Mesafeyi ihlal edenler anons sistemiyle düdükle ve birtakım ilave önlemlerle uyarılacak. Denizin içinde iki metre kuralı olacak" dedi.
"Yüzerken de sosyal mesafe korunmalı"
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın da denizin çok güvenli olduğunu söyledi.
Salgına karşı her mevsim tedbirli olmak gerektiğini vurgulayan Yalçın, "Denizde de 1,5-2 metrelik sosyal mesafeyi korumak gerekiyor. Hastalıklı bireyin hapşırması sonucu denizde de bulaşabilir. Denizde bulaşmanın yüzde 90'dan fazlası hastalıklı bireyin hapşırığıyla, tükürüğüyle oluyor. Dolayısıyla sudan geçmesi düşük bir ihtimal, onun için yüzerken de sosyal mesafe korunmalı" diye konuştu.