Pandemi hastanesinde sağlıkçıların bayram nöbeti
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, sağlık çalışanlarının bayram mesaisi görüntülendi.
Hastane Başhekim Yardımcısı Atilla Oğuz Boyalı, salgının başladığı günden itibaren tüm sağlık çalışanlarıyla özverili bir çalışma yürüttüklerini belirterek, bu süreçte görev alan sağlık çalışanlarının hastaneye en yakın misafirhane ve yurtlarda kaldığını söyledi.
"Vuhan'daki Türk vatandaşlarının tahliyesinde de yer aldı"
Çin'in Vuhan kentindeki Türk vatandaşlarının tahliyesinde yer alan Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Sorumlusu ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İrfan Şencan, koronavirüs hastalarının tedavisinde görev alıyor.
Koronavirüsle mücadele başarılı bir süreç yönetildiğini vurgulayan Şencan, "İlk başta virüsün girişinin mümkün olduğunca geciktirilmesi hedeflendi. O açıdan geç başlamış olması iyi bir avantaj. Başladıktan sonra da diğer acil olmayan hastalar ertelendi, dolayısıyla bir kapasite sorunu olmadı. Türkiye, herhalde dünyanın en çok yatak kapasitesi olan ülkelerinden birisi. İlaç temininde bir tereddüt olmadı" ifadelerini kullandı.
2 gündür yeni vaka yok
Hastaneye 2 gündür yeni COVID-19 hastasının gelmediğini ve başvuraların da azaldığını dile getiren Şencan, vatandaşlara dikkatli olmaları ve rehavete kapılmamaları uyarısında bulundu.
Meslek hayatı boyunca hem hekim hem de idareci olarak birçok kriz yönetiminde bulunduğunu anlatan Şencan, koronavirüs pandemisiyle mücadelenin ise farklı deneyim olduğunu söyledi.
"Hekimlerin dörtte biri her bayramda nöbetçidir"
Prof. Dr. Şencan, koronavirüsün hastalar üzerindeki psikolojik etkisini ise şöyle aktardı:
"İzole edilen hastalarda depresyon, kızgınlık ve öfke belirtileri olabiliyor. Bu izole olan karantinada olan herkes için geçerli. Bunun da tek çözümü iyi bir bilgilendirme. Bu süreçte hem basın yolu ile bilgilendirmek olsun hem bizim hastalarımızı bilgilendirmemiz hastaların üzerinde olumlu etkilere sebep oluyor. Hastalar yakınları ile görüşemiyor ancak telefonla görüşebiliyor. Bu süreçte personelimizden birçok kişi evine aylarca gitmedi. Yurtlarda kaldılar. Bir kısmının küçük çocukları vardı. Sürecin başında birtakım endişeler vardı. Ancak tedbir alınca, korkmaya gerek yok."
Şencan, sağlık çalışanlarının büyük bir bölümünün genellikle bayramda nöbette olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hekimlik yönü ile bayramda çalışıyor olmak çok fark etmiyor. Zaten hekimlerin dörtte biri bayramda her zaman nöbetçidir. Onun için 24 saat çalışan sistemlerde 4'te biri, 5'te biri her zaman nöbetçidir. Nispeten biz alışığız ama öbür yönüyle ailelerimizi, büyüklerimizi ziyaret edemedik. Anadolu'da Türkiye'nin bir çok yerinde vardır, bayramlar öncesi kabirleri ziyaret vardı, onu yapamadık. Bayram namazı kılamadık. Mesafe kuralı nedeni ile hiçbirisini yapamadık. İnşallah sonraki bayramlarda. Bu vesileyle de tüm sağlık çalışanlarına, COVID-19 sürecinde aktif görev alan arkadaşlarımıza, bu alanda emeği, bilgisi ve tecrübesi ile katkıda bulunan arkadaşlarımıza teşekkür ederim."
"Haziran sonunda pandemi hastanesi olmaktan çıkarız"
COVID yoğun bakımında görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı İbrahim Dural, test sonuçlarına göre hastaların COVID yoğun bakıma alındığını, negatif olması durumunda ise hastaların diğer servislere sevk edildiğini kaydetti.
Genel Cerrahi Uzmanı Dural, koronavirüsle mücadele sürecinin korku ve kaygı ile başladığına dikkati çekerek "Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün yayımladığı hasta ve yakınları ile diğer uygulamalarla ilgili rehberler son derece açık ve kolay. Bunları uyguladığımızda bir sıkıntımız olmadı. Sağlık Bakanlığının tedavi yöntemlerinin de başarılı olduğunu gözlemekteyiz. Vatandaşların da uyarıları dikkate alması özellikle Ankara için hastalığın yayılmasının önüne geçti. Tahmin ediyorum, Haziran sonunda hastanemiz pandemi hastanesi olmaktan çıkacak. Normal, rutin sağlık hizmetlerine devam edecek. Belirli oranda bu hastalığı göreceğiz ama yönetimsel olarak bu planlamanın yapıldığını biliyoruz" diye konuştu.
"Bayramı buruk yaşıyoruz"
Dural, bayramla ilgili düşüncelerini ise şöyle anlattı:
"Bayramı buruk yaşıyoruz. Annem ve babam ikisi de ileri yaş hastası. Kendilerini ziyaret edemedim, göremedim. COVID başlangıcından itibaren kendilerini ziyaret edemiyorum. Bayramda mutlu eden kısmı ise bu işin üzerinden geliniyor. Yaptığımız iş doktorluk ve bayramda da devam etmekte. Bugün nöbetçiyim yarın başka bir arkadaşım olacak. Bu bir nöbettir. Vazife kime düşerse o vazifeyi yapacaktır. Pandemi, Türkiye ve dünya için bütün kuralların değiştiği bir olay. Bundan sonra dünya daha farklı olacak. Hastaların yolunu gözleyen hasta yakınlarına da sabırlar dilerim."
"En büyük korkum, aileme bulaştırır mıyım"
İki çocuk annesi yoğun bakım hemşiresi Hale Özdek de bayramı çocuklarından ayrı hastaların başında geçiriyor. Eşinin de bir sağlık çalışanı olduğunu ifade eden Özdek, "Bayramı çocuklarımdan ayrı geçiriyorum. Çocuklarım memlekette. Üzgün, buruk... ama alıştık, yeter ki şu süreç geçsin. İnsanlarımız düzelsin, iyileşsin. Başka hiçbir şey istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Bir aydır çocuklarını göremediğini anlatan Özdek, en büyük korkusunun çoçuklarına hastalığını bulaştırmak olduğunu dile getirdi. Özdek, "Gitsem aileme bulaştırır mıyım onun korkusu var ama yarın gideceğim, çok özledim" dedi.
Hastanenin acil servisinde görevli acil tıp uzmanı Müge Sönmez de "Bütün sağlık çalışanlarının olmak üzere ailemin bayramlarını kutluyorum. İnşallah çok güzel birbirimizi öperek koklayarak geçirebileceğimiz bayramlarımız olacak. Bu sene biraz sabredeceğiz sonra inşallah her şey çok güzel olacak. İyi bayramlar diliyorum" ifadelerini kullandı.
"Bu bayram COVID-19 engeline takıldık"
Koronavirüse yakalanan ve hastanede tedavi gören Rasim Aydın, bayramı ailesinden uzak geçirmenin hüznünü yaşadığını belirterek duygularını şu sözlerle özetledi:
"Aile içinde olmak başka bir şey... Sonuçta burada da sağlığımız için bulunuyoruz. Hekimlerimiz olsun, hemşirelerimiz olsun, yardımcı personel olsun, ilgileniyorlar bizimle. İhtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Evde olmayı isterdim ama hocam da evde olmayı isterdi. Bugün, hemşire arkadaşlar da.. Bu bayram maalesef COVID-19 engeline takıldık, inşallah önümüzdeki bayram daha güzel olur, temennim o."
3 Mayıs'ta rahatsızlığının başladığını, hastaneye geldiğinde durumunun kötü olduğunun altını çizen Aydın, "Konuşmakta bile zorlanıyordum, oksijen sıkıntım vardı. Gün geçtikçe sıkıntılarımız çözülmeye başladı, 1 hafta 10 günü geçti. Şu anda çok şükür iyiyim şimdi. Ölüp ölüp dirilme derler ya bir süreç geçti işte öyle. Şimdi daha iyi hissediyorum kendimi, daha umutluyuz çok şükür" dedi.
Eşinin de hasta olduğunu ve tedavisinin tamamlandığını anlatan Aydın, şunları kaydetti:
"Üç çocuğum var. Eşim taburcu olduktan sonra evde karantinaya aldılar. Çocuklar olunca sıkıntı. Küçük çocuk anneye sarılmak, kucaklaşmak istiyor. Birbirimize yaklaşamıyoruz. Tavsiyem, evde kalın. Hastane ortamında acı çekerek vakit geçirmektense, evde vakit geçirmek daha iyi bence. Herkesin bayramını kutluyorum. Hekimlerimize de çok teşekkür ediyorum. Onlar bizim sağlığımız için can güvenliklerini ortaya koyuyorlar. Onların da ailesi var, çoluğu çocuğu eşi var. Bu süreçte belki onları göremiyorlar. Evde duralım dedik ama nereden kaptık onu da bilemiyoruz."