Hava kirliliği yaşam süresini azaltıyor
Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de, aşırı hava kirliliği sebebiyle trafikte “tek - çift” plaka uygulamasına geçildi.
{ilgili-haber-439121}
Hava kirliliği nedeniyle alınan karara göre, plaka numarası tek sayıyla biten özel araçlar tek sayılı günlerde, çift sayıyla bitenler de çift sayılı günlerde trafiğe çıkamayacak.
Dünya Sağlık Örgütünün geçen yılki verilerine göre, dünyada hava kirliliğinin en fazla olduğu 10 şehir Hindistan'da.
Tabii hava kirliliğinin olduğu tek yer Hindistan değil.
Hava kirliliğinin, hayat kalitesini olumsuz etkilediği de bir gerçek.
Bu noktada yaşam süresi verilerine bakılabilir.
Zira bu, toplum sağlığının önemli bir ölçütü.
Basitçe ifade etmek gerekirse, daha uzun yaşam beklentisi daha sağlıklı bir nüfusun da işareti.
Pek çok faktör sağlığın kötüleşmesine yol açabiliyor ve bu nedenle yaşam süresi kısalıyor. Hava kirliliği de bunlardan biri.
Mevcut hava kirliliği seviyeleri, dünya genelinde ortalama yaşam süresini 1 yıl 8 ay düşürdü.
Bu, bugün doğan bir çocuğun, hava kirliliği olmadığında beklenenden ortalama 20 ay daha erken hayatını kaybedeceği anlamına geliyor.
Üstelik hava kirliliği, tütün kullanımı kadar yaşam süresini azaltıyor.
Rakamlar, Health Effects Institute’un bu yıl yayımladığı küresel hava durumu raporundan...
Örneğin Hindistan’da, PM2,5’e maruz kalındığı için bu süre ortalama 1,53 yıl kısalıyor.
Bu süre Bangladeş’te 1,87, Mısır’da 1,85.
PM2,5 nedir?
Peki PM2,5 ne demek?
PM2,5 yani ince partikül, bir insanın saç telinin yaklaşık yüzde 3’ü büyüklüğünde ve elektron mikroskopuyla tespit edilebiliyor.
Toz, polen, küf gibi 10 mikron ve daha küçük parçacıklar PM10 (partiküler madde) ve yanma sonucu oluşan parçacıklar, organik bileşikler gibi 2,5 mikron ve daha küçük parçacıklar ise PM2,5 olarak nitelendiriliyor.
Uzmanlar, bu ince partiküllerin kan damarlarında birikebileceği uyarısını yapıyor.
Tüm yollar iklim değişikliğine çıkıyor
Bütün bu sorunlar dünyayı, "iklim değişikliği" uyarısına götürüyor.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, iklim değişikliği küresel bir tehdit haline gelmiş durumda.
{ilgili-haber-430296}
Son olarak ABD, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararı aldı.
{ilgili-haber-439278}
Donald Trump yönetimi, 2017 yılında çekileceğini duyurduğu Paris İklim Anlaşması'ndan ayrılmak için resmen başvurdu.
Paris'te, 2015'in aralık ayında yapılan 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan İklim Anlaşması'nı, 2016'nın nisan ayında 190'dan fazla ülke imzalamıştı.
Türkiye de anlaşmaya imza atan ülkelerden biri.
Trump'ın selefi Barack Obama'nın en büyük destekçisi olduğu ve müzakerelerine liderlik ettiği anlaşmanın ana hedefi, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılması olarak belirlenmişti.
Ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olması, sera gazı emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir girişimlerin desteklenmesi gibi maddelerin öne çıktığı anlaşma, gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçiş süreçlerinde maddi olarak desteklenmelerini öngörüyor.
Kaynak: Health Effects Institute: State of Global Air 2019, Dışişleri Bakanlığı, Reuters
Grafik ve harita: Ünsel Ayhan Aybek